Türkiye'nin memur portalı

ilkokuldayken bir kız arkadaşımın ismiydi.

hesapladığıma göre mihriban ve diğer çoğu ilkokul arkadaşımı yirmi dokuz yıldır görmüyorum. vefasız bir insan örneğiyim.

neredeyse tüm eleştirilerin damada yapıldığı olay. hadi damat bu potu kırdı anası bari pastayı kabul etmeyip ''oğlum bana değil geline ikram edeceksin.'' demeliydi. olayın neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyor. yine de damadın bu yanlış davranışından sonra olayı düzeltmenin ve geline olması gereken ve sahip olduğu değeri yansıtabilecek bir hamle ne olabilirdi diye naçar bir vaziyette kafa yoruyorum. belki eğer yaşıyorsa damadın babası devreye girebilirdi, gelin tarafının tepkisi olabilirdi...

çocukken ve gençken görünmeyen ama yaş ilerledikçe görüntü kirliliği yaratan vücut parçaları. burnun dışına doğru çıkmasıyla birlikte iyice sinir eder insanı. kökünden almak tehlikeli ama bir miktar keserek müdahale etmekte sakınca olmayabilir, sırf bu işe yarayan cihazlar bile var. aslında yapılan her müdahale bu kılların görevini yapamamasına ve belki ölüme varacak sonuçlara yol açacak. iki arada bir derede kalmak deyimine güzel bir örnek benim için.

beş litre su on iki lira olmuş. en yakın içilebilir su akan köy çeşmesi on beş kilometre uzakta. arabayla otuz kilometrede elli lira mazot yakıyoruz. dört tane beş litrelik şişe doldurunca mazotu amorti ediyoruz. diğer sular ve gezmemiz kar kalıyor.

araba kullanırken de gaza az az basarak tasarruf yapılabilir.

dışarıda yemek yerine evde yemek.

dondurmayı dışarıda külahla yemek yerine eve tabakla alıp yemek.

saç kurutma makinesi kullanmamak.

elektrik süpürgesini eğer ev çok tozlanmıyorsa haftada bir yerine iki haftada bir kullanmak.

tv olarak küçük ekran tercih etmek.

fazla hareket etmemek de bir önlem! vücuttaki stoklarımızı korumak adına, daha kötü şartlarda bunlar da önem kazanacak.

klima kesinlikle alınmamalı, alındıysa çalıştırılmamalıdır.

kek yapmaya niyetlendiyseniz hazır fırın ısınmışken arkasından da bir şey pişirme planı yapın.

saçınızı her gün şampuanla yıkamaya gerek yok, bir gün şampuanla bir gün sade suyla yıkayın...

en yakın suyu içilebilir çeşme 15 kilometre ötede.

elimizde 5 litrelik 10 adet damacana var.

sorunumuz bu damacanaların tutma kolları iki üç kullanımda kopuyor. biraz dayanıklı olması iyi olurdu da öyle olursa da markette su satışları azalırdı.

ip bağlayıp filan geçici çözümler üretiyoruz ama kullanımı zor oluyor.

iki adet yirmi litrelik plastik bidon da aldık ama bunları kullanmak altmışlı yetmişli yaşlarda uygun olmuyor, epey ağır.

günlük su tüketimimiz yirmi litre/(4kişi)

tanım: sıvı taşımakta kullanılan gereç.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.