Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
yaklaşık ondört yıldır üzerine düşüp önemsemeye başladığım ve kendi ailem özelinde hassas ve duygusal düşüncelere daldığım konu. herkes kendi ailesine değişik ölçülerde de olsa mutlaka değer verir zaten.
birleşik mi ayrı mı yazılır? diye şüphelenip tdkyı ziyaret ettim ve birleşik yazıldığını gördüm: ''soyağacı'' şeklinde. (burada yazar arkadaşlarımın bir hatasını düzeltmek haddim değil, sadece katkı sağlamak amacıyla bunu belirtmek istedim.)
ondört sene önce nüfus kağıdımızda tc kimlik numarası yazılsın diyerek kardeşimle nüfus kağıtlarımızı değiştirmeye karar verdik. kardeşimin nüfus kağıdında bir problem olduğundan nüfus arşivine yolladılar. memur, dedemin babasını da içerecek bir soyağacı çıktısını bize vererek nüfus işlemlerini yapan diğer memura gönderdi ve soyağacı önemseme hikayemiz; farkındalığımız böyle başladı.
şimdi ise e devlet üzerinden kendi soyağacımla ilgili 1841 yılını içeren veriye ulaştım. güzel bir çalışma yapılmış, yetkililerin ellerine sağlık.
soyağacımda bulunan rahmetli kadın aile bireylerimden bazı isimler: şerife, havva, saliha, zade, hediye... erkek aile bireylerimden bazı isimler: halil, ömer, selim, arif, şuayip...
hayret ki benim ismim yok benden başka, aslında ismim aileden geliyor diyorlardı. neyse pek kurcalamayım.
rahmetli dedemden edindiğim bir bilgiye göre ise ''molla gürani''ye kadar biliniyormuş soyumuz ama bu durumu ispatlayacak bir belge yok elimde. ( yani büsbüsbüyük dedem 1400lerde yaşamış olan molla güraniymiş rahmetli.)
ayrıca soyağacımın ilk verilerine göre romanya ve bulgaristandan gelmişiz türkiyeye. ama ben çok öncelerden ise orta asyadan geldiğimizi biliyorum kavimler göçüyle.:)
konu gördüğünüz gibi yaz yaz bitmeyecek, keyifli, duygulu, özel bir yere sahip benim için. burada noktalamam lazım.
öncelikle genele hitap eden durumlarda ''adam'', ''kadın'' gibi cinsiyetçi söylemleri bir kenara bırakıp ''insan'' kelimesini kullanmaya başladığımız çok oldu; ''bilim insanı'' misali. sözlük yazarları da sadece adamlardan oluşmuyor.
sözlükte uzun süreler yazmasıyla ve sözlüğü okumasıyla birlikte kendini ifade etme durumunu değiştirmesi ve geliştirmesi sonucu ortaya çıkan kişidir. bulunduğu ortama hakim olmaya başlamıştır, daha fazla kelime çeşitliliği kazanmıştır. çevresindekileri bile kendine benzetebilme kapasitesine sahiptir sözlüğü onlara bildirmemiş olsa da.
etçil bitki. etle; sinek ve böcek yiyerek beslenen bitki.
çeyrek asır önce biyolojide görmüştük.
şimdi yeni bir şeymiş gibi haberde çıkmış.
bursa'lı biri hollanda'dan getiriyormuş ve çok rağbet görüyormuş.
yurt dışından gelen ürünlere mesfeliyim nedense.
bu bitki kesinlikle yurdumuzda da vardır ya kim bilir nerede.
almayı düşünmüyorum zaten. ''ya büyüyünce beni yerse'' fobisi oluştu şimdiden.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:
bal
reçel
pekmez
şeker
konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.
birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.
kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.
anne kişilerinin hedef olduğu konu.
belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |