Türkiye'nin memur portalı

''uluslararası standart kitap numarası'' kısaltması.

altında maalesef detaylı tarifi bulunmayan çorba isimli konu. ben bilseydim yazardım. başka bir siteden tarif yazmak istemem. bir kere yapmış olsaydım elifi elifine tarifimi yazardım. bizim evde belki iki senede bir kere yapılır anam tarafından. çok da sevip içmediğim için kendim yapmaya çalışmadım hiç. sevmediğimi de söyleyemem.

-lazım mı diye muhakeme yapmadan piyasaya ne çıkarsa sahip olanlar.

-kendi yapabileceği veya üretebileceği hâlde uğraşmaktan imtina edip hazır almaya meraklı üşengeçler.

-gösterişe meraklılar.

karşımızdaki kişinin sergilediği davranış, söylediği söz nedeniyle üzülüp, kırılmak, kendini kötü durumda hissetmek.

800 gram baklavalık yufka=yaklaşık 30 lira (evde açılırsa 10 lira bile tutmaz.)

250 gram margarin veya tereyağı= yaklaşık 15 lira veya 50 lira

yaklaşık 1000 gram (4 bardak) su= 0 lira (negligible diye tabir ederdik üniversitede, yani türkçesi göz ardı edilebilir.)

yaklaşık 1250 gram (5 bardak) şeker= yaklaşık 35 lira (eşitliğin iki tarafındaki ''yaklaşık'' ifadelerini lütfen sadeleştirmeyin.)

500 gram fındık= yaklaşık 57 lira

pişirme giderine de 10 lira dersek

hepsini alt alta toplarsak

yaklaşık 3800 gram baklava= 147 veya 182 lira(margarin-tereyağı tercihine göre fark oluşuyor.). bu hesapta işçilik yoktur, kendimiz pişirip kendimiz yedik afiyet olsun bize. su ve şeker tartılmamıştır, bardak ölçüsü doğrudur. sayılar küsürlü diye attığımı sanmayın, samimiyetle yazdığım değerlerdir.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.