Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
metematik biliminin bir kolu, ortabirde gördüğümüz en zevkli konu. o yıldan sonra tekrar gördüysek de hatırlamıyorum. kendine has toplaması, çıkarması, çarpması, bölmesi vardı bize problem çıkartmak için. olsun be, çözerdik yine de büyük zevkle. değişik tabanlarda çözdüğüm problemlerin sağlamasını onluk tabanda yapma gereği duyardım. mezun olduğumdan beri hiç kullanma gereği duymadım, bakalım ilerleyen zaman ne gösterecek. sadece bilgisayar ile ilgili yerlerde ''10111'' gibi iki tabanında bir şeyler kullanıldığını okumuştum.
onbinbeşyüz yıl önce Aksaray'da yapılmış. Aşıklı Höyük'te genç bir kadına yönelik gerçekleştirilen ameliyatın ardından kadının 10 gün daha yaşadığı bilimsel olarak tespit edilmiş. müzede sergileniyormuş bu kafatası.
bayıltmışlar mı? canlı canlı mı yapmışlar? nereden bilmişler kafanın o kısmında problem olduğunu? kadın belki daha çok yaşayacaktı ama enfeksiyondan öldü belki.
çektiği ağrılar dayanılmaz olduysa son şans deneme yanılma yöntemiyle girişimde bulunmuşlardır operasyona cesaret edenler.
bu ''önceki binli yıllar'' konuları bana nedense inandırıcı gelmiyor. kemikten yaş tayini filan...
biraz orta asyayı kurcalasak benim atalar yirmibin yıl önce ultrasonla tespit yapıyorlardır kesin.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, insanların dengiyle evlenmesi gerektiğini söylemiş. Martı: "Söz gelimi aralarında maddi açıdan uçurum olan iki ailenin evladının evlenmesi ileride sorunlar çıkabilir. Şöhretli, itibarlı, meşhur ailenin çocuğuyla evlenmek toplum içinde benzer statüye sahip insanlar için daha kolaydır" demiş.
bakış açımızı değiştirmeliyiz bence.
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
öncelikle kadınların istihdama katılmasına karşı değilim.
toplumumuzu incelersek çalışan bir erkek bir ev hanımı ile evlenip gayet mutlu olabiliyor.
çalışan bir kadın işsiz bir ev adamıyla evlenip mutlu olur mu? zaten bu durum erkeğin gururuna da uymaz, kadın da ne yapsın işsiz adamla değil mi? benim düşüncem değil, genel mantık bu.
çalışan erkek çalışan kadınla evlenince mutlu oluyorlar ve eve giren gelir artıyor.
bence bu düşünceler ortak değerlendirildiğinde sosyolojik olarak büyük bir hata yapıldığı ortaya çıkıyor. işsiz erkekler her halükarda çok aşırı dezavantajlı oluyor. iş bulamıyor ya zaten, bir de süreç ilerliyor işsizken de evlenemiyor.
bu durumu gören, farkına varan da yok. düşüncelerimde hatalı olduğum yerler muhakkak vardır ama ortada büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.
sayın martı, -açıklamasına göre- işsiz işsizle evlenirse nasıl geçinecekmiş bir zahmet açıklasın. sanırım evlenmeyiversin diyecektir.
eğer sadece anlayanlar tarafından bilinip gizli kalsaydı bir işe yarardı. ancak beden dili kolayca ulaşılarak öğrenilecek kadar etrafta yazılıp çizilince doğal olarak öğrenilmiş bir yeti olabiliyor ve bu da aldatma amaçlı kullanılabiliyor.
şimdi ben beden dilini bilmiyorum ve hareketlerim ''doğal olarak'' mutlaka bir şeyler anlatıyor olmalı değil mi?
ancak beden dilini bildiğim andan itibaren bu dil bilgisi gereği hareketlerime devam edeceğim ve karşıdaki de bu hareketleri doğal yansıttığımı sanacak, ama durum tamamen yapmacık gerçekte.
bir haberde putin'in şu çok pahalı montu giydiği gündemdeki konuşmasında beden dilini incelemişler. putin'in beden dili eğitimi almadığını sanmak da ne bileyim...
savaş çıkardığı için putin'i desteklemiyorum ve doğru bulmuyorum ancak zamanımızın dünyasında geniş alanlarda en çok eğitim almış yöneticisi olduğunu tahmin ediyorum.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:
bal
reçel
pekmez
şeker
konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.
birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.
kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.
anne kişilerinin hedef olduğu konu.
belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |