Türkiye'nin memur portalı

akıllara maaşlarını nasıl aldıkları, sigortalarının nasıl yapıldığı, yıllık izinlerinde ne yaptıkları, mesai saatleri, teneffüsleri, hastalandıklarında tedavileri, işyeri veterineri, ilaçları, raporları, işe devam puantajları geldi. deneyimliler usta falan oluyordur, usta başı falan, işe gidiş-dönüş servisleri... mutlaka sendikaları falan da olur: meytopmaysen gibi. bunları işe alırken sınavlar, denemeler, mülakatlar... bazılarının mutlaka dayıları da olur.

bu murphy'nin bizim buralardaki versiyonu bahtsız bedevi olabilir.

kurallarının bir kısmı beceriksizliğin neticesidir. yere bir şey düşürmezsen en uzak noktaya gitmez. araba yıkamak için meteorolojiyi takip edebilirsin. reçelli ekmeği yere düşürmezsen sorun olmaz. bir şeyi tamir etmek için elini yağlamak yerine eldiven kullanmayı akıl etmelisin. yanlış numara çevirmek beceriksizliğin başka versiyonudur.

arabanın lastiği iki gün üst üste de patlayabilir ve patronun sana güvenmemesi bir sorundur. işini zamanında yapan insan gırgır geçmeye zaman kazanabilir. telefonun çalma ihtimali yüksek zamanlarda duşa girmemek lazım. alacağın ayakkabı mağazadaki en çirkini olamaz çünkü onu denemezsin bile. dağınık isen her şeyini arayıp durursun. sınavlar sadece çalışmakla kazanılmaz insanda biraz zeka da olacak. zeka yoksa ya da artık yetmiyorsa çalışmak çok fayda etmez. bir mühendisin sigara içmesini tartışmak bile abesle iştigal. akşam akşam belki şimdi hayatta bile olmayan bir meslektaşıma fazla yüklendim. yalan değil murphy'i sevmem.

bazılarının masasında gördüğüm yan yana sıralanmış birbirine vurup duran toplar. böyle şeylere uzun süre bakınca midemde bulantı başlıyor tıpkı yol tutması misali.

#38hd entrysinde 2.8 ile 3 milyar yaş arasındaki iki yüz milyon fark da azımsanamaz sanki. ölçümü tekrar yapmak gerekiyor.

eda-metin özülkü: aramadın aylardır

şu ana kadar bin üç yüz lira ödemem gerekirdi memurlar.nete. bedava olması iyi. böyle devam etsin.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.