Türkiye'nin memur portalı

yaşamak istenilen benzerlik.

açık deniz kaptanlarının gemi seyir defterlerine JURNAL denir. JURNAL, gemi seyirde ya da limanda demirlemişken o gemiyle ilgili bilgilerin yazıldığı defterdir. Bu deftere geminin rotası, hızı, geldiği gideceği liman, vardiya değişimleri, hava durumu gibi konular not edilir. Bu defterler belirli bir düzende tutulur. Kanal, boğaz ve sığ sularda sürekli olarak güncellenir.

Örneğin;

Kilitbahir bölgesi geçildiğinde: ''Saat 15.30 Kilitbahir geçildi.'' yazılır.

İstanbul Boğazı geçildikten sonra: ''Saat 05.00 İstanbul Boğazı geçildi.'' yazılır.

Bu dünyadaki bütün boğazlar için aynıdır, bir tek Çanakkale hariç!

Çanakkale Boğazı seyri tamamlandıktan sonra seyir defteri JURNALA:

''Saat 21.30 Çanakkale çıkıldı.'' ya da ''Saat 21.30 Şehitlik Abidesi 2 Milden selamlandı.'' yazılır.

Çünkü bilirler ki ÇANAKKALE GEÇİLMEZ.

.

ben zaten duygusal olduğumdan gözlerim doldu, ama bunu kim okusa etkilenir.

sigara içmesi, sigara kokması, sigara taşıması, sigara tutması, başkalarına sigara ikram etmesi, sigaranın dumanını hepimizin ortak havasına üflemesi...

ülkemizdeki ahlak, edep ve bunun gibi önceden beri gelen bazı özelliklerimizi taşımak yerine bazı ülkelerdeki bazı insanlar gibi davranarak değerlerimizi ayaklar altına alması.

küfür etmesi, toplum içinde küfürlü laflar işitince çok güzel bir şeymiş gibi gülmesi, onaylaması.

bu söylediklerim benim sadece midemi bulandırmakla kalmıyor.

ek olarak, etrafımda bu davranışları sergileyenlerin daha revaçta olduğunu görüyorum.

''hiçbir şey yoktur, olsa bile düşünülemez, düşünülse bile başkasına aktarılamaz.'' ifadesi yanlıştır.

doğru olan kısmı sadece ilk virgüle kadar olan kısmıdır.

felsefeye şimdiki gibi lisede de sarmıştım ve sonuç hüsran olmuştu. şimdi ayaklarım yere basıyor, aslında bazen basıyor. aklım her zamanki gibi beş karış havada.:)

konu hakkında edebiyatımızın fakir kaldığını hissettim arama motorlarını kullanarak. bu yüzden iş başa düştü diyerek en az bir adet edebiyatımıza hediye etmeyi düşünüyorum ve ilk kez burada paylaşacağım, eğer yazabilirsem ve kendim de beğenirsem. çok yakında...

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.