Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
yıkama işleminin de son aşamasıdır. aslında ''kurulama'' adlı konu açacaktım, bu konuyu bulunca vazgeçtim.
saçlar yıkandıktan sonra havlu ya da saç kurutma makinesi ile kurutulur.
çamaşırlar da yıkama işleminin sonunda makinede veya kurutma telinde kurutulur.
bazı tıbbi girişimlerde iyileşme sürecini hızlandırmak için belli bölgelere kurutma işlemi yapılabilir.
kendini kendine rakip görerek her gün daha ileriye doğru gitme hevesidir. azı karar çoğu zarar olabilir.
normal boyutlardaki gerçek bir geminin ölçülerinin belli oranda küçültülerek üretilen minik bir benzerine verilen isim.
baraj gölümüzde -varsa eğer- balık tutmak için bir ilkel deniz taşıtı almayı düşünüyorduk, aslında hayalden öteye gitmez ya. (belki jandarmalar da müsaade etmez.) minicik hedefimizi parlak fikirli diyaloglar sonucunda titaniği modellemeye kadar getirdik. şimdi bize lazım olan şey birkaç sponsor, odalar dolusu para, birkaç tane babayiğit, keyt vinslet, leonardo di kapriyo, kütahya çinileri, bir de gemi mühendisi iyi olurdu aslında. elimizde kocaman bir baraj gölü var gerisi teferruat.
çamaşır makinelerinin yıkama işlemindeki aşamalarından biri.
aslında tüm yıkama işlemlerindeki son aşamalardan biri.
deterjanın zararlarından mümkün olduğunca uzaklaşabilmek için anam çamaşırları makinede yıkadıktan sonra kapağı açmadan bir kez daha durulama işlemi programından geçirir. buna çift durulama diyebiliriz. faydalı bulduğum bir uygulama ve anama ''nobel çamaşır yıkama ödülünü'' vermek düşer bana. belki de kadınların çoğu bunu yapıyordur.
dede evimizin bahçesinde bulunan on beş yaşındaki rotvaylır erkek cins köpeğimizin ismi. köpeğin hayat hikayesi oldukça ilginç. annesinin hamile olduğunu bilmiyordu sahipleri(yakınımızdır sahipleri ve babam da her konuda olduğu gibi hayvancılıkta da çok bilgilidir maşallah.). babam uyarıyordu ama ciddiye almıyorlardı. bir sabah babam baktı ki köpek sekiz dokuz tane doğurmuş. yavruların çoğu doğar doğmaz ölmüş. ancak bir tanesini babam kurtarabildi. bu bizim topaçtı. o zamanlarda duygu yoğunluğu hat safhada.
yıllar geçti. şimdi memleketteki topacımız hasta, iki gündür yemek yemiyormuş. biz de gurbetteyiz. ailedeki yaprak dökümü maalesef devam edecek gibi bu sıralar.
işte bu yüzden hayvanları çok sevdiğim hâlde sahiplenmekten kaçıyorum.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |