Türkiye'nin memur portalı

konuyla azıcık alakalı olan bir konu var bakınızda.

bir zamanlar neler kazandık neler...

şimdi bir kurşun kalem bile hediyesi yok.

alışveriş bağımlılığı.

memurlar.nette vakit geçirmek ise onyomaninin tedavilerinden biri olabilir.

bazen içine düşülen durum.

rövanşı olma ihtimali bence yok ama ilk yarısı ve ikinci yarısı olabilir hayatın. ben ilk yarısını kuvvetle muhtemel tamamlamışımdır ve sanırım beş sıfır geriden başladığım hayatta ilk yarıda on sıfır geriye gittim. bundan sonra yani ikinci devrede bu farkı kapatabilir miyim? maçtan galip ayrılabilir miyim? izleyip göreceğiz. belki hakem karşı tarafa birkaç kırmızı kart gösterir, ikinci devredeki oyun kurmam daha iyi olur, rakibim de rehavete kapılmıştır...

ek olarak:

''hayatı ucundan yakalarsan bırakma, o seni nasıl olsa bırakır unutma.''

''beterin beteri var, hâline şükret dostum...''

'' mutluluğu çorba yapıp elimize çatal verdiler, çıkmaz sokağa bırakıp yolun açık olsun dediler.''

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.