Türkiye'nin memur portalı

zeki müren: nihansın dideden

bugün sanat güneşimizin batışının yirmi altıncı yılı.

aslında batmadı, sadece biraz uzaklarda...

iyi ki video-ses kayıt teknolojisinin olduğu bir zamanda yaşamış ve biz de yaşadığı zamanlarda az da olsa yaşamışız.

yaşadığı bir olay sonucunda kontrolden çıkarak kendisinden beklenmeyen derecede aşırı davranışlarda bulunmak.

iki araba yolda çarpışayazdı. bir tanesi yanlış bir manevra yapmıştı. hatalı ama mülayim bir insan. diğer şoför ise burnundan soluyan sinirli tiplerden. koltuğun yanındaki haydar isimli sopayı alıp bir hışımla arabadan dışarı çıktı. ortada abartılacak hiçbir şey yokken bu sinirli adamın yaşadığı olay ''gözü döndü.'' diye tabir edilir.

bir futbol maçında yenilen takımın taraftarlarının maç sonunda kontrolden çıkıp etrafa saldırması da başka bir örnek.

giyinilecek, bir kilometre yürünecek, ekmek alınıp dönüşte yine bir kilometre yürünecek, sonra ev giysileri giyilecek. evin en küçüğü de kalkmamış. ikincisi küçüğünü de uyku tutmamışsa bu çile ikinciye düşer. ev tutarken fırın yakınlık kriterini de hesaba katmalı.

elektrik faturasını arttıran canlı. her yer tüy ve tüyleri her gün süpürmek çok maliyetli.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.