Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
sır ise pek ifşa edilmemesi gerekir.
sır değilse durum başka.
zaten benim konuyla ilgim de yok henüz, konuşmak haddime değil.
mahmut tuncer: lo lo
hiç tarzım değil ama ünlü şarkı sitesinde karşıma çıkıverdi.
ingilizceyi boşlayınca anlamakta güçlük çektim.
uzun uzun zararlarından bahsedilen bir yiyecek.
ben bunu istisna olarak kabul edip fırsat buldukça tüketmekten dolayı hiç pişman olmuyorum.
dünyaya direk kalmak gibi niyetim yok.
eğer bir gün patates kızartması yediğim için öleceksem razıyım böyle güzel bir şekilde yaşayıp da ölmeye.
yazdıklarım kendi görüşümdür patates kızartmasının zararlarını bilemem, bu yiyeceğin sağlığına zarar verdiğini düşünenler kendi kararlarını verebilirler, benim etkim altında kalmayın.
yapımı çok kolay: kızgın yağın içine soyulmuş ve istenilen şekilde doğranmış patatesler atılır ve kısa bir müddet sonra yağdan kevgir ile alınır, yağın altındaki ateş de kapatılır.
herkese afiyet olsun.
hıza göre değişen ifade.
zamana göre değişen ifade.
kişiye göre değişen ifade.
yola göre değişen ifade.
kısacası çok fazla değişkene göre değişebilen ifade.
bazı yolların dönüşü uzun olabilir.
bazı yolların ise dönüşü eşit olabilir.
hem mecazen, hem gerçekten diyorum, hayatın gerçekleriyle fazlasıyla yüzleşmiş olan biri olarak.
en iyisi hiç yola çıkmamaktı ama bu durum bizim elimizde değildi ne yazık ki. aşkın nur yengi'nin şarkıda dediği gibi: ''bana mı sordunuz doğururken? bu dünyanın kahrını çek babam çek...'' :)
#373f ile oldukça güzel ifade edilmiş ama hiç iyi olmayan eylem, yani sadece ''güzel ifade edilmiş.''
karşılaşmak ve okumak istemediğim ama dönem dönem hep karşıma çıkan ve entryleri okumak zorunda kaldığım konu, aynı zamanda bu entryi girerek başkalarının da okumasına istemeden vesile olduğum konu.
ne olursa olsun eyleme geçmeyip ötelemek lazım, sabretmek lazım. bu tavsiyeyi veren benim hâlim de pek iç açıcı olmamakla birlikte eyleme geçmememin güçlü sebepleri var: anaya ve babaya evlat acısı göstermemek, biricik kardeşimi bu dünyada yalnız bırakmamak...
zaten islam dinini kabul etmiş bireyler için konu apaçık belli.
ayrıca kabadayı filmindeki şener şen'in canlandırdığı ali osman unutkanlığından muzdarip olduğunu aktardığı bir sahnede ''kafama kurşun sıkacağım ama dinimiz yasaklamış.'' ifadesine benzer bir söylemde bulunuyor.
bir daha söylemem gerekir ki ne olursa olsun eyleme geçmekten hep vazgeçmeli, hep ötelenmelidir çünkü kendinizce hayatınızı bitirecek olmanız size ihtiyacı olan diğer insanlara çok büyük bir haksızlıktır.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:
bal
reçel
pekmez
şeker
konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.
birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.
kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.
anne kişilerinin hedef olduğu konu.
belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |