Türkiye'nin memur portalı

honore de balzac eseri.

41 sayfa, normalde bir oturuşta 2-3 saatte bitecek bir kitap ama şimdilik okuduğumu anlamakta zorlanınca 9. sayfada ara verdim. okuma melekem düşük seviyelerde, balzac da bilindiği gibi anlatımda yoğun.

cemrelerin düşmesi ve ardından mart ekinoksu gerçekleşince, ilkbaharla birlikte hava sıcaklığının artışına paralel olarak ev içinde yapılan değişikliklerin bütünüdür.

kışlık giysiler dürülüp kutulanır.

soğuk havalara karşı yalıtım amacıyla koli bantıyla körlenmiş pencereler rahatça açılır kapanır vaziyete getirilir.

ev sobalıysa soba ve baca ile ilgili teferruatlı temizlik işleri yapılır.

pencere sineklikleri takılır, hasarlı ise önce tamir edilir.

...

limonlu suyun faydalarını öğrendiğimiz konu. 2, 5, 10, 12. maddeler benimle alakalı şimdilik.

al şu takatukaları takatukacıya tatakukalakkır da tegir...:) gibi tekerlemelere konu olmuş kelime.

ilkokul birde fiş yapıştırmakta kullandığımız uhuyu hatırlatan konu.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.