Türkiye'nin memur portalı

hayvanın göğüs çevresinin ölçülerek bulunan uzunluk değerinin, özel bir tablodaki kilogram olarak karşılığı imiş.

ben hayvanları da kantara bindirip tarttıklarını düşünüyordum.

tablo yordamıyla bir değer bulunması bana çok hassas gelmedi.

iki lafı bir araya getirebilenlerin dışında kalanların sergilediği üzücü durum.

bilek güreşinde, şaka şaka satrançta beni yenebilen kadındır.

112'yi aramak isterdim ama uzaylılar arasın diye aramazdım.

güzide sözlüğümüzden hem ''paradoks''un hem ''paradox''un tanımını okudum. bu kısma karışmayacağım.

''kocamdır döver de sever de'' ifadesi her ne kadar en yoğun olarak, bir eski kuşağımızda kullanılagelmişse bile kabul edilemezdir. bunu bir kadının, bir ananın erkek evladı olarak, yani bir erkek olarak ben söylüyorum. bu ifadeyi ne annemin kullanmasını kabul edebilirim ne kız kardeşim olsaydı ve kullansaydı kabul edebilirdim ne de ileride bir gün kızım olursa dile getirmesini kabul edebilirim.

bazı görüşleri topluma empoze edebilmek, normalleştirebilmek için her türlü platformda değişik metotlar uygulanarak, özellikle ters psikoloji ile kişilerin sesini çıkarmadan hâline razı gelmesi amaçlanmaktadır.

bu zeka bende oldukça ne anamı dövdürtürüm, ne kız kardeşim olsaydı eğer ona el kaldırılmasına müsaade ederdim ne de ileride kızım olursa kızıma el kaldırılmasına müsaade ederim.

hiç kimse hiç kimseye muhtaç değildir, gerekirse aç kalıp ölmek de olmalı yolun sonunda.

ne bir insan dövülmeli ne de bir hayvan. dövülecek bir şey varsa insan kendini dövmeli.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.