Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
ortaokuldayken, beş altı arkadaşımın, sadece ortaokul diploması alıp sanayide çalışma gayeleri olduğunu işittikten sonra, matematik öğretmenimizin de bize gerekli şartları sağlarcasına sınav esnasında sınıftan dışarı çıkması ile yapmak durumunda kaldığım çocukça, yanlış ama tatlı bir eylem. bu özel durumu kopya olarak değil de yardım olarak nitelendirsek diye düşünüyorum. nihayetinde kopya almak da kopya vermek de yanlış davranış ama fırsat verilirse ayrı değerlendirmek lazım.
dünya hayatında, nikah memurunun sorusuna verilen kutsal ''evet'' kelimesinin dilden çıkması ile başlayıp çiftlerden birinin veya her ikisinin aynı anda dünyadan göç etmesine kadarki -her çift için böyle olması temenni edilen- zaman. umulur ki öbür tarafta da dünyevi evlilik aynı mutlulukla devam etsin.
evlilikteki kutsallık her platformda geçerlidir ve belli alanlara indirgenerek bu kutsallığın değersizleştirilmeye çalışılması yanlış bir davranıştır. evlilik yoluna girildikten sonraki süreçte çiftlerin hiçbirisi bu kutsal birlikteliği bozma anlamına gelen uğursuz kelimeyi (bu yola henüz girmediğim hâlde ben bile söylemekten sakınıyorum.)asla dile getirmemelidir.(zamane insanı her şeyi değersizleştirmeyi başardığı gibi bu kutsal olayı da değersizleştirmeye çalışmaktadır. evlilik bir çocuk oyunu değildir, ciddi olmayı, olgun davranmayı ve bu davranışları sonsuza kadar sürdürebilmeyi hedeflemelidir. ayrıca insanoğlu kendini değişik gösterme konusunda kötü anlamda öyle başarılıdır ki bu hünerini tanışma aşamasının başlarında da maalesef sergileyince ilerleyen süreçte istenilmeyen olaylar meydana gelmektedir.)
evlilik her ne kadar kutsal bir eylem olsa bile, işler çıkmaza girdiğinde -asla tavsiye edilmemekle birlikte- evliliğin sonlanması oldukça doğal bir eylemdir.
sözlerimi ''tüm evliler mutlu ve huzurlu olarak bir yastıkta kocasın.'' dileğiyle bitirmek isterim.
milenyum zamanları, belki bir sene evveli. biyoloji dersi, genetik hesaplamalarla ilgili zor bir problem var. (sınıfta genetik mühendisliği hayalleri olan arkadaşlarım vardı, benim hedefim doktor olmaktı sadece.)
problemde tavuk ve horoz genleri ve çaprazlanması (bilimsel tam olarak nasıl ifade edebileceğimi unuttum.)gibi bir karmaşık hesap var. il genelindeki okul ve dersanelerde bu problem çözülememiş. biyoloji öğretmenimiz de aynı zamanda meb lise biyoloji kitabı yazarlarından biri. problemi sınıfımıza, özellikle de bana yönlendirmesi kasıtlı, çünkü umudu var çözebileceğim hususunda.
umutları boşa çıkartır mıyım? problemi çözmeye çözerdim de problem yanlıştı ve bunu keşfedebilme başarısı bana ait oldu. yanlışlığı ifade edince tüm sınıfla birlikte biyoloji öğretmenim günlerce gülmüştü. problemin verilenlerindeki hata dolayısıyla horozun yumurtlaması gibi bir durum ortaya çıkıyordu. hatayı sezemeyen öğrenci ve öğretmenler de çözüme ulaşamıyordu. aslında olay anına tekrar dönüp olayın tam teferruatını tekrardan irdelemek ve eksiksiz olarak hatıralarıma kayıt etmek isterdim.
bu arada defter, kalem unutan sıradan öğrencilerden değildim, bir gün çantamı komple unutup okul yoluna düşmüşlüğüm vardır.
teşbihte hata olmaz, davulun dengi dengine çalması durumu gibi.
işin içinde tam bir uyumluluk varsa güzel bir davranış.
işin içinde çaresizlik, mecburiyet... varsa bu davranış çatallı yollara dönebilir. ön yargılı olmamak lazım yine de.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:
bal
reçel
pekmez
şeker
konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.
birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.
kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.
anne kişilerinin hedef olduğu konu.
belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |