Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
yapılabilmesi mümkün olan fiil.
1- ''bir gün'' öncelikle çok uzun bir süredir.
2- sayfanın boyutu önemlidir, küçücük sayfalar daha kısa sürede okunabilir pekala.
3- sayfadaki yazıların karakteri ve punto büyüklüğü önemlidir, karakterler okunaklı ve puntolar büyükse okuma süresi oldukça kısalır.
4- sayfada görseller yer kaplıyorsa yazı alanı küçülmüş olur.
5- kelimeler, cümleler, satırlar ve paragraflar arası açıklıklar arttıkça okuma süresi kısalır.
6- okuma hızı
7- okuma alışkanlığı...
tüm bunları dikkate alarak örnek verecek olursak ilkokul birde okumaya geçer geçmez elimize aldığımız kitaplardaki sayfalardan şimdi binlerce sayfa okuyabiliriz bir günde.:)
bizimkisi hem sıcak hem soğuk su girişliydi ve dokuz senedir sorunsuz çalışıyordu. henüz taşındığım yerde sıcak su girişi bağlantısı yok bu yüzden makinenin sıcak su girişini bağlamadık. dün akşam makineyi çalıştırdık. soğuk su girişinden gelen su sıcak su girişinden çıkarak mutfağın zeminine aktı. akıyormuş daha doğrusu makine yuvasında olduğundan durumu mutfağı su basmaya başlayınca(burada rahmetli levent kırca'nın olacak o kadar programındaki odayı su basma bölümü aklıma geldi, bizimkisi birkaç litre aslında.) fark ettik. makineyi yuvasından çıkarıp meydanda çalıştırınca durum tespiti yaptık. usta sıcak su girişine tapa gerekli dedi telefonda. ustanın bizim eve ulaşma maliyeti tapanın maliyetinin sanırım birkaç yüz katı olabilir. genlerimizdeki tesisatçılık nükleotitleri harekete geçti. sıcak su girişine bağlanması gereken hortuma tapa niyetiyle doğada çözünmeyen cins poşeti tıkayıp makineye bağladık. tıp bilimindeki damara stent takma işleminin zıttı gibi. sorun çözüldü mü? tabi ki evet. maliyet: sıfır.
son iki hafta hayattan öyle bir ders aldım ki reşat nuri, dostoyevski, balsac... gibi meslektaşlarım:) görse alkışlayacak kadar güzel romanlar yazıp seri oluşturabilirim.
özetlersem: kesinlikle fazla eşyalanmayın.
bakın çok ciddi söylüyorum, kırk yaşımda hayatımın en büyük dersini aldım. hayatımda ilk defa taşındım ve dünyanın ne kadar boş olduğunu fark ettim. (daha taşınma sürecim bitmedi bile.)
çok önem verdiğim bilgisayar özelliği.
rahmetli dedemin odasında duvarda kocaman yağlı boya çalışması vardı. adam eşeğiyle değirmene doğru yük taşıyor. bir de akarsuda üç kara ördek ile iki tane beyaz kaz var. bu resmin fotoğrafını çekmiştim. kullandığım tüm bilgisayarlara masaüstü resmi yaparım. dedemi örnek aldığım için onu hatırlarım bu resme baktıkça. yağlı boya resmi tarif etmemin nedeni belki başka evlerde de benzeri bulunuyor olabilir, o devirlerden beri kaldıysa tabi.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:
bal
reçel
pekmez
şeker
konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.
birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.
kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.
anne kişilerinin hedef olduğu konu.
belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |