Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bazı durumlarda iyilik yapmak istersin ve derhal yaparsın, bazen iyilik yapmak istersin bir şeyler engel olur, vicdanın sızlar. ama bu durumlarda, normal durumlarda bile yapılmaması gereken kötülükleri yaparsan insanlığın sorgulanır, karakter bozukluğu tam da budur. insanların mecbur kaldığı, acil ihtiyaç duyduğu bir şeylerden fırsat kollayıp kendine çıkar sağlamaya meyletmek insanlık seviyesinin inebileceği en alt seviyeleri tanımlamaya sebep olur. bu durumdaki insanlara söylenecek öyle çok kötü kelime vardır ki aslında...
gölcük depreminden koskoca çeyrek asır geçtikten sonra bile yine aynı durumla karşılaştığımızdaki an.
17 ağustos 1999 depreminden etkilenen iller kocaeli, istanbul, sakarya, yalova, bolu, bursa, eskişehir, zonguldak, yani 8 il.
6 şubat 2023'teki depremde etkilenen 10 il var.
aslında bu tür kıyaslamaları yanlış bulmaktayım fakat bu kıyaslama ile varmak istediğim sonuç şu ki: depremin büyüklüğü belli bir değerin üzerine çıktığında etraftaki illerin de depremden etkilenmesi kaçınılmaz oluyor. sonuç olarak konya, karaman... gibi deprem riskinin bilimsel açıklamalara göre az olduğu bir yerde yaşamanın depremden etkilenilmeyeceği anlamına gelmesi yanlış bir yaklaşımdır. karaman'ın bir ilçesinde yaşamakta olduğum son dokuz yıllık süreçte, fayların etrafta daha çok olduğu memleketim eskişehir'de geçirdiğim otuz senede etkilendiğimden daha fazla depremden etkilendim.
alet olunmaması gereken durum.
eşinizi, dostunuzu, yakınlarınızı uyarın bu saçmalıklara alet olmasın.
bir il adı ile bir saat aralığı verilerek yapılan saçma sapan deprem tahminlerine itibar etmeyiniz. bu teknolojiye henüz sahip değiliz.
bazıları bilimsel temelli bile olsa şahsi kanaatime göre hatalı davranışlardır.
bazı faylar dalma-batma, bazıları yanal atımlı, bazıları dikey atımlı;
bazı depremler çöküntü, bazıları başka tür;
bazı depremler sığ ve yerleşim yerinin altında olur tıpkı ülkemizdekiler gibi, bazıları oldukça derin ve uzak okyanus açıklarında olur tıpkı japonya depremleri gibi;
bazı depremler on bin kişilik yerleşim yerini vuruyor, bazıları ise on milyon kişilik...
bu yüzden ülkemizdeki 7'lik bir deprem maalesef şehri yıkarken japonya'daki 8'lik yerleşim yerinin uzağındaki deprem hasar vermiyor. gönül ister ki ülkemizdeki binalar ülkemizdeki depremler için dayanıklı yapılsın.
gelelim marmara bölgesinde olması muhtemel depreme,
boşuna başka depremlerle kıyaslamayın.
bölge çok! çok! çok! kalabalık, yapıların durumu ortada, ulaşım henüz deprem olmadığı halde bile sıkıntılı... daha yazacak çok şey var. bencillik gibi olmasın ama bu bölgede yaşayan onlarca akrabam mevcut.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:
bal
reçel
pekmez
şeker
konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.
birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.
kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.
anne kişilerinin hedef olduğu konu.
belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |