Türkiye'nin memur portalı

fatih erkoç: dök zülfünü meydana gel

yaklaşık kırk yıllık deneyimlerimden yola çıkarak söylemem gerekir ki ufak tutulması gereken beklentilerdir.

öncelikle kendimizin ve sevdiklerimizin sağlıklı olması aslında gayet makul bir beklentidir.

tabii ki insanoğlu yetinmez ve beklentileri sıraya koyar, ben de insanoğlunun bu özelliğine sahibim. malda, parada, gösterişte zerre kadar gözüm yok, onları isteyenler alsın, ben yaşamımı idame ettireyim yeter derken yetmiyor, yetmiyor ve başlıyorum yeni yeni taleplere. sonuçta boyumun ölçüsünü alıp oturuyorum.

şimdiye kadar beklentilerimin çoğu ya hiç gerçekleşmedi, ya da çok geç gerçekleşti. etrafımdaki insanlara bakınca benim daha çok şeyi onlardan fazla hakkettiğimi düşünmeden edemiyorum, sonra isyan etmeyip boynumu büküyorum. mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.

her hâlükârda beklentiler güzeldir, eskileri olmasa da yeni beklentilerle yola devam etmeliyiz.

1- kendime ait bir araba, en ucuzundan ama sıfır olmalı.

2- hakkettiğimi düşündüğüm ama yıllardır alamadığım rütbeme kavuşmak.

3- başka sanatçıların olan ama kendi söylediğim şarkılardan oluşan bir albüm yapmak.

4- evlenmek.

5- bir şey icat etmek.

6- matematik kitabı ve hikaye-roman tarzı bir kitap yazmak.

7- emekli olmak ve ıssız bir köye yerleşmek.

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

bizlere kutlu olsun.

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

sizlere kutlu olsun.

eski yıl sona erdi,

yepyeni bir yıl geldi.

bu yıl olsun mutlu bir yıl,

bu yıl olsun hey hey!

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

bizlere kutlu olsun.

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

sizlere kutlu olsun.

kardeşiz biz hepimiz,

bitmesin hiç sevgimiz,

aramızda dargınlık yok,

aramızda hey hey!

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

bizlere kutlu olsun.

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

sizlere kutlu olsun.

mutlu olsun insanlar,

mutlu olsun tüm evren,

yeni yılda hep birlikte,

yeni yılda hey hey!

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

bizlere kutlu olsun.

yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl,

sizlere kutlu olsun.

ilkokul birinci sınıfta öğrenip unutamadığım şarkı.

1-annem

2-annem

3-annem

4-birinci sıradan yeniden başla (bilgisayar programlarındaki algoritmalar gibi)

bizdeki bulaşık sırası aynen böyledir. ana hanımefendi hazretleri bizi mutfağa bulaşık yıkamaya sokmaz, yardımı bile kabul etmez. elinin altında olmamalıymışız. hanımefendi bulaşık makinesini de beğenmediği için onu da aldırmaz. biz de çözümü az bulaşık çıkarmakta bulmaya çalışıyoruz. helalleşmek adına evin diğer işlerini giderip kendimizi avutuyoruz.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.