Türkiye'nin memur portalı

atalarımız ne demiş:

''canım sen aşkı hiç küçük bir şey sanma, gözümde bir damla, arkası dev dalga...''

memleketteki salonumuzun bütün kitaplıklarının tam kapasite dolu olmasına sebep olan güzel bir eylem.

bahsi geçen tüm ansiklopedilerin tüm sayfaları tarafımdan çevrilmiş, başlıklarına göz atılmış, bazı bilgiler eksiksiz okunmuştur.

dedeme rahmet, böyle bilim kültür içerikli fırsatları kaçırmamış.

ortaokul ve lisedeki dönem ödevlerime kaynak olmuştur bu ansiklopediler.

19 eylül ise ülkemizde kutlanan! ''aslında kutlanmaya değer görülmeyen'' mühendisler günüymüş.

ne çalıştığım şirket, ne meslek odam, ne arkadaşlarım, ne ailem tarafından kutlama yapıldı.

ben bile bilmiyordum.

insan tanıdıklarının bir sebep bulup kutlama yapmasını beklemiyor değil.

üzüldüm, incindim.

tanıdıkların tarafından değer görmemek kötü bir duygu.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.