Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

İDAL*

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,197 entry 253 konu hiç puanı yok
17.11.2023 21:58 son işlem tarihi takip etme takip et

kadınları tavlamanın 10 altın kuralı

#3jeu

yok, kızgın hiç değilim sadece metin editörüme kıymayalım diyorum.

(glck)

16.11.2023 14:08
  1. dorian gray'in portresi

    Bir ruhun kirlenişi...

    Lord Henry; çekici biri. Düşünceleri ile o kadar gerçekçi ki. İnsanın hayatında Harry gibi insanlar olmalı; bir taraftan güzelliğe dem vururken diğer taraftan hayat ve insanlar üzerine öyle saptamalar yapıyor ki; tatlı-sert yönüyle benim için romanın ana karakteri.

    Maalesef diyorum bazen; benim de hayatımda Harry gibi iki dost var. Baskın karakterler; her konuda bir bilgiye sahiptirler(!), bazen sussanız diyorum... (ama içimden)

    Bilgeliğin verdiği bir ukalalık da mevcuttur bu tiplerde...

    (batırdım biraz ama olsun.)

    Basil Hallward; daha silik bir karakter. Ama zararsız, kendi halinde ama iyi bir ressam. Fırça darbeleriyle tabloya hayat veren isim.

    Wilde olduğunu asla düşünmüyorum; Wilde ile ayrıca bir kavgam olacak tabii; Harry aracılığı ile kadınları nasıl da basite indirgiyor; bu hesabın sorulması gerek!

    Dorian Gray; en fazla sözü edilen, görünüş olarak herkesçe beğenilen, kaprisli; bana göre zayıf bir karakter. Belki herkesin Wilde'nin bile yerinde olmak istediği hoş adam. Ama yönlendirilmeye çok müsait; ki sevemedim bu karakteri.

    Üç farklı karakterin birkaç günlüğüne de olsa; hayatınıza girmesi... Ve karakterlerin sizi etkisi altına alması. Harry ile tespit halinde; Basil ile stüdyoda resim yaparken ve Gray ile de; kendinize aşık olarak bulabilirsiniz kendinizi...

    Dipnot;

    "Toplumun ahlaka aykırı saydığı kitaplar, topluma kendi ayıbını gösteren kitaplardır."

    ... ve devam edeceğim.

     
  2. Olağan İnsanlar

    Hayal gücünü zorlayamayan, Kolayca okunabilen, rahatlıkla her yerde rastlanılabilen insanlardır.

    "Dorian Gray'in Portresi, Oscar Wilde", Henry'e göre;

    Çağlarıyla sınırlı, gülüşleri klişeleşmiş, davranışları modaya uydurulmuş, kolayca bulunabilen, öğleden sonra çay partilerinde gevezelik eden tipler" olarak tanım buluyor.

    "Şapkaları gibi kafalarının içi de ezbere bilinir..."

     
    (Bkz: dorian gray'in portresi)
  3. Müslüm

    Bir hayat hikayesi.

    Biyografik bir film.

    Müslüm Gürses dinleyicisi/hayranı değilken filmine gitmiş bir izleyiciyim. Anladım ki; hayata, insanlara, acılara ve sayamadığım çoğu şeye seyirciyiz, seviyoruz seyirci kalmayı.

    Ve insanlara değer vermekte de geç kaldığımız gibi, insanlar yaşama veda ederken; filmleri yapılır, hayatlarına eğiliriz toplu(m)ca...

    Geç kalınmış bir teşekkür.

    Timuçin Esen; Öyle başarılı bir oyun sergilemiş ki. Esen'den eser yoktu; bildiğimiz Müslüm Gürses'ti.

    Takdir edilesi bir başarı.

    #1h0i

    Yoruma katılmakla birlikte;

    Gürses; güzel seven ve hayallerini gerçekleştirebilen bir adammış...

     
  4. maskov87

    Okur hallerine hayran olduğum yazar.

    Öyle güzeldir ki kitapla uyumu; okuduğunuz kitabı öyle farklı, öyle benimseyerek yorumlar ki; yeniden okumak istersiniz.

    Roman kahramanlarını benimser, onlarla bir bütün olur ve çok da güzel betimler. Onu dinlerken/okurken "ben niçin bu karakteri böylesine benimseyemedim..." gibi bir iç çekişle bulursunuz kendinizi.

    Kahramanlarla kavga ederken, sohbet ederken, şakalaşırken... bulabilirsiniz kendisini. Sanıyorum ki; her kahramandan bir şeyler katıyor kendine, mesela ben Dorian Gray'in Portresindeki Basil'in hitapı ile; Harry'e benzetiyorum kendisini, tabii bu konuda kendisi ne düşünür bilemem; bu da benim okur halim...

    (tebessüm)

    Evet; yazar(lar) için bulunmaz bir okur bence.

    Öyle dinlenesi/okunası...

     
  5. seviyor rolü yapmak

    Politik insan davranışı. Çevremdeki bu tür insanları tamamen elemiş biri olarak, mutlu muyum?

    Kesinlikle evet...

    Pessoa'nın da dediği gibi;

    "Bütün aşırıya kaçan sözler,

    Bütün aşırıya kaçan duygular

    Elbette ki Gülünç..."