Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

İDAL*

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,197 entry 253 konu hiç puanı yok
17.11.2023 21:58 son işlem tarihi takip etme takip et

kadınları tavlamanın 10 altın kuralı

#3jev

hem de bana,

Şimdi küser ve giderim.

(glck)

16.11.2023 14:11
  1. maskov87

    Bazıları vardır,

    Mesafeleri yakın eder... Bazen yalnızlığınızı böler, hiç ummadığınız anda seslenir; ben buradayım. Varlığını bir şekilde hissettiren özel insanlardan.

    Benim tarihlerle aram pek iyi değildir, sayısal işlemlerle iyi olmasına rağmen, garip ama böyle... Çok yakınlarımın da doğum tarihlerini bilmem, hatta bu yönde kırgınlıkların yaşandığı doğrudur. Ne yaparsam yapıyım, öğrenemiyorum.

    Bir tarih hariç...

    Sanırım benimkiyle çok yakın olmasından.

    Öyle işte...

    Gereksiz detaylardan sıyrılıp, mevzuya dönecek olursam-genelde uzattıkça uzatırım, kısa ve öz olduğum görülmemiştir (tebessüm)- evet, unuttum. Hatta doğum tarihlerimiz hakkında hiç sohbetimiz oldu mu onu da hatırlamıyorum.

    Belki de bu hatamı telafi edebilmek için birkaç satır karalamak istedim. Her ne kadar onu ifade edemeyecek olsam da.

    Rahatlığına, samimiyetine, doğallığına ve özgünlüğüne hayranlık duyduğum adam;

    Mutlu yıllar ki...

    (ki lütfen...

    Olmazsa olmazım. (tebessüm)

    "siz"i kaldıralı çok oldu tabii, buradan vuramazsınız artık...)

    ...

    "az yaşamış hissediyorum kendimi..." kulağıma fısıldadığını biliyorum.

    Öyle, bazen az yaşamak gerek.

    Ama bazen.

     
  2. akraba

    Samimiyetsiz ilişkiler yumağı.

    Dostoyevski'nin dediği gibi;

    "... akrabalar arasında zorunlu bir sevgi bağı vardır. Oysa sevginin önce hakedilmesi gerekir. İşte bu yüzden akrabalar arasındaki sevgi samimiyetsiz ve iğrençtir."

     
  3. Bütün kadınların kafası karışıktır

    Okurunun;

    "Bu gün okusam karmaşıklığıma bir karmaşıklık daha ekleyemeyecek, kendi karmaşıklığımdan daha karmaşık olamayacak bir kitap..." diyebileceği öykücüklerden oluşan, var olan karmaşıklığı çok da ele alamayan kitap.

    "... çünkü; bir gün bir anda, bazı kızgınlıklarını unuttuğunun farkına varacaksın. artık pek düşünmediğini, çünkü artık bildiğini anlayıp..."

    Anlamak yoruyor, her fazla şey gibi.

     
  4. Sana duvar ördüysem tuğlasını sen verdin

    Bir savunma biçimi.

    Belki de her gelişi farklı anlayan insanın söylemi. Ve iletişim duvarlarını örmeye başlayan, tuğlaları tek tek olmayan algı biçimi ile yerleştirip, karşındakini uzaklaştırma bahanesi.

    Gelenin şekli böyleyse;

    "sen öyle çağırmasan, ben böyle gelmezdim..."

    Duvarları örmeden önce bir düşünmeli.

    Belki de sadece "sen" olduğun için gelmiştir, her gelişi seni biçimlendirmek olarak algılamışsan, ilk tuğla sana aittir...

     
  5. huzur-ı4

    #1sy2

    Bir adet "kendini, haddini" bilmeyen,

    "sen üç noktayı koyuyorsun ama bu kadar gevrek bir ifadeyle ne istediğini anlamamızı bekleyemezsin."

    Yazdıklarının ise sadece kendince anlaşılması ama cevap alamayışını da "tezimi çürütemiyorlar" gibi basit aynı zamanda "gevrek" ifadelerinizin "cevabıma değecek bir muhatap" olmadığından kaynaklandığını da o üstün zekası ile anlayabilmesini umduğum ama maalesef henüz yetersizliği nedeni ile "ekşi"yi övüp, burada "moderatöre" sallayarak bir yer edinebilme gayesinde bulunan; gereksizliği ile her başlıkta hortlayan yazarımsıları gösteren bir başlık da olmuştur ayrıca.

    Üye çaylak, bu kadar doğrusunuz ya; fikirlerinizi "yazar" iken söylemiş olsaydınız samimiyetinize bir derece inanabilirdim.

    Ama cevap hakkının olmadığını bile bile gelip burada ahkâm kesmek "ekşi" hayranlığı olan sizin haddine değil. Evet, belki en çok biz anlaşamadık huzur ile, ama ne olursa olsun haksızlığa tahammülüm yok.

    Ve sırf;

    Bu çirkin davranışınız ve her bir şeyi kendinizde hak olarak görme saçmalığınız ve samimiyetsizliğiniz için evet, yazar yapıyorum.

    Gelsin, sizin gibi hadsiz yazarlara had bildirsin.

    Bazen gerekiyor böyle hadsizlere!

    Neymiş; ifade özgürlüğü imiş; "hakâret"in adı ne zamandan beri ifade özgürlüğü olmuş.

    Keşke özgün olabilseniz de birilerinin gölgesinden gitmeseydiniz.