Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

İDAL*

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,197 entry 253 konu hiç puanı yok
17.11.2023 21:58 son işlem tarihi takip etme takip et

Bugün olanlar

İki gündür aynı stres.

Ve pazartesine sarkan bir bekleme süreci.

O kadar sıkıldım ki; pazar sınavım var, hiç bakmak istemiyorum.

Hava da tam benlik; karamsar, sıkıcı, bunaltıcı bir gün. Modumu düşürmekte üstüme yok, sırada ne varsa bekliyorum.

Kendimden sıkıldım,

Ders çalışmaktan sıkıldım,

Sınavlardan,

Sonuç beklemekten,

Bekleyişten,

Soru çözmekten,

her şeyden sıkıldığım bir gün.

(glck)

17.11.2023 21:51
  1. Nitelikli okur

    seçicidir.

    Birikimi olan okurdur. Amacı olan, okuduğuyla kalmayıp, süzgecinden geçiren ve bunları hayatına uygulayabilen, kullanabilendir de aynı zamanda.

    Kendi beğenisi oluşmuş okurdur.

    Fikri olarak kendine yakın bulduğu kişilerden tavsiye alabilen olabileceği gibi, seçimlerinde kendi beğenisini "baz" alıp, kendini kalıplara koymayandır da.

    Okuma, kitap alma, sorgulama, düşünme, uygulama... tüm bu eylemlerinde süreklilik gösterendir.

    Sorgulayandır hatta kitabın dışına çıkan, araştırandır da

     
  2. sözlükte konu başlığı açarken karakter sınırlamasından bihaber d

    Sözlük formatına uygun olmayan başlık türü ve yazar davranışıdır.

    Buradan not düşelim o halde;

    Konu başlığı açarken kaydetmeden önce "önizleme" butonu kullanılarak da bazı hataların önüne geçilebilir diye düşünüyorum.

    Karakter sayısı belli.

    Konu açarken yazarlarımızdan daha özenli davranmalarını rica ediyoruz.

    ...

    Diğer taraftan, evet bu başlık da aynı tür başlıklardan. Sorun da bu zaten; sorunu en iyi sorunun içinde çözebilirsiniz, başka yerde aramayın çözüm bu başlıkta ve hatta kendimizde.

    (tebessüm)

     
  3. unutulan anahtarı almak için halının kenarına basarak odaya dönm

    Ne kadar hijyenik bir başlık.

    Kendimiz yapınca;

    "bir şey yok bir şey yok, geçti..."

    diyerek düşüncede temizlediğimiz;

    Başkası yaptığında;

    "bu ne düşüncesizlik, duyarsızlık. Sadece sen yaşamıyorsun bu evde, bencil!"

    diyerek düşüncede kirlettiğimiz insani, çok insani bir davranış şekli. Olsun; düşüncede temize çektik ya bütün kirleri, önemli olan bu. Ama başkası buna yeltenmesin, çok fena olur.

    (Tebessüm)

     
  4. Bireysel yaratıcılık

    Ruhtur; ruhun yaratılması, inşa edilmesidir.

    Bireyin önce kendisini yaratması; kendisiyle toplum, tarih, kültür mirası ve dünya ile ilişkilerin mozaik olarak işlenebilmesi; yaratıcılık için gerekli olan koşul.

    Her toplumun ihtiyacı olan; geleceğin teminatı, onurlu bir hayatın ön koşuludur.

    Bireysel yaratıcılık için;

    "Kapalı ve totaliter toplumlarda toplumun nefes borusudur. Kapalı ve durağan toplumun en çok ihtiyaç duyduğu şeyi, yeni bir görüşü, düşünceyi, duruşu, tarzı ortaya koyar. Bireysel yaratıcılık, toplumsal yaratıcılığın tohumudur, yaratıcı dönemler, süreçler, akımlar, bireysel çabaların bir ürün, bir eser, bir zenginlik olarak somut biçimde görülmesiyle başlar."

    Diyor Mehmed uzun, diyor da diyor yani..

    Belki de; birey olmadan, bireyi birey yapan özelliklerin tümünü yitirerek yaşamak bireysel yaratıcılığın ilk koşulu olarak sunulduğundandır konuşması.

    "Kendilerine ait olanı düşünmek, hele düşünceyi bir çaba, bir ürün haline getirmek en büyük suçtu; bu nedenle de insanlar düşünmemeyi, kendilerine ait olanı bilmemeyi tercih ediyordu."

    Düşünce öncelerden süregelen bir "suçtu" zaten, bunu biliyorduk. Engellenmesi ise; bireysel yaratıcılığın ölümü demekti; bunu da öğrendik.

    Şimdi ezber düşüncelerle, ezber sözlerle izin verildiği konularda ve sınırlarda düşünebilirsiniz(!)

    Aman ezberler bozulmasın, aman!

     
  5. Je est un autre

    Yani;

    Ben, bir başkasıdır. Söz dünya edebiyatının "asi dahisi" olarak bilinen Rimbaud'a ait. Ki bu söz; günümüze değin sanatla ilgilenen hemen hemen herkesin esinlendiği, kullandığı bir biçim halini alan, etkileyici bir söz.

    "Hem somutsunuz hem soyut, bir ben'in içinde birçok ben'siniz ve bu ben'ler size yaratıcılığa ilişkin tasarladığınızdan da fazla olanak sunuyor; istediğinizde yaratansınız, istediğinizde yaratılan."

    Uzun da diyor ya; "ben, ben değilim." Tabi edebiyat dünyasının bildiği bir metafor olarak değil de; kendi gerçeğinin farkında olan bir ben olarak ele almak istiyor.

    Hayatınız, sözleriniz, diliniz, ülkeniz ve dahi isminiz... sizden çalınmış olsaydı; "ben" olarak kalabilir miydiniz?

     
    (Bkz: mehmed uzun)