Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

İDAL*

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,197 entry 253 konu hiç puanı yok
17.11.2023 21:58 son işlem tarihi takip etme takip et

kadınları tavlamanın 10 altın kuralı

#3jf0

sude alışkındır, küsmez gitmez...

iyi hedef.

(glck)

16.11.2023 14:16
  1. gunnar ekelöf

    "Benim dostlarımın büyük bir bölümü ölüler, ölülerin yaşayan ölümsüz sesleri." olarak Uzun'un iç dünyasında yer etmiş şair...

    Tedirgin ruhların, kışın soğuğuna benzer bir şiddetle üşüyen yüreklerin garip şairi. Ölünce de unutulmuyor insan, sesleri, sözleri, eserleri ile yaşıyorlar.

    Geriye kalan tek miras; ölümsüzlük.

     
  2. Konstantinos Kavafis

    Yunan şair, birçok şiirini 40 yaşından sonra yayımladığı için yaşlılığın şairi de deniliyor. Ama ben Mehmet Uzun ile tanımaya başladım şairi.

    Yine Uzun'un ruhuna ruh, rengine renk katanlardan.

    Öyle ki; Uzun "şehir" isimli şiirin adını "kader" olarak değiştiriyor. Çünkü "kader"in dizeleri Uzun'un gerçeğini yansıtıyor.

    "Başka bir kader, başka bir hayat bulmam mümkün değil. Kaderim hep arkamdan gelecek. Aynı kaderin acılı yollarında dolaşacağım, aynı kaderin içinde kocayacağım. Dönüp dolaşıp bu kadere geleceğim sonunda. Başka bir şey ummayacağım."

    Dizelerde bulduğu gerçeği buydu Uzun'un.

    ...

    "Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.

    Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın. Aynı mahallede kocayacaksın;

    Aynı evlerde kır düşecek saçlarına.

    Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma..."

     
    (Bkz: mehmed uzun)
  3. gece

    Gece, 1991 Pegasus Edebiyat Ödülü almış bir kitap. Deneme tarzında bir tadı var ama roman, kısa kısa cümleler hatta bazen tek sayfada bir cümle ama etkileyici. Tamamlamaya çalıştıkça eksilen, bütünlüğü sağlamaya çalıştıkça daha da karmaşık bir hal alan Gece.

    Kapak resmi ile içerik yönünde bağlantıya değinecek olursam; Evet, kapağa baktıkça gecede kaybolan, ara ara serpiştirilmiş ışıklarda yolunu bulmaya çalışan bir okur görüyorum ben. Bu anlamda oldukça başarılı, kapak ve içerik.

    Kitap ismi gibi karanlık bir metin beklemektedir okuru, okuyacaklar hazırlıklı olsun derim ben.

    (Tebessüm)

    Belirsizlik, anlatıcı çokluğu, zamansızlık, süreksizlik okuru karanlığa boğan durumlar. Metin bu kadar katmanlıyken okurun sürekliliği de sekteye uğramakta. Fakat Gece'nin en belirgin özelliklerinden biri ise okuru metnin dışında tutmayıp tam da içine almakta, Gece'nin yansıttığı bütün kavram karmaşasını bilinçli olarak okura da aşılamakta.

    Gece için yazarın notu da yanılmıyorsam şöyleydi;

    "Gece "özenli" okuru eğitir; onun yazınsal kavramlar hakkında derinlemesine düşünmesini sağlar ve imgelemini zenginleştirir. Okur, metinle "doğru" bir ilişki kurduğu anda, yaşamına bakışı da değişecek, yoğunlaşacaktır."

    Gece, adı gibi sırlarla dolu ve çözümlenmesi beklenen bir kitap.

     
    (Bkz: bilge karasu)
  4. kılavuz

    Bilge Karasu imzalı bir eser.

    Okunmakla kalmaz, işin sırrı "anlamak"tan geçer diyorum "Kılavuz" için. Kapalı bir anlatım tarzına sahip, "Oyun"la başlayıp "insan" üzerinde yoğunlaşan bir kitap. Düş'le gerçeğin karıştığı anlar, yorumlar. Kılavuz olur bir bakıma okuyucuya.

    Metinler açık uclu yerleştirilmiş, boşluklar okura bırakılmış doldurması açısından. Bu bakımdan metinler çeşitli okur tarafından çeşitli biçimde okunmakta ve farklı şekilde yorumlanabilmekte.

    Belirsizlikleri, anlamı kapalı tutulmuş diyalogları ile okuru metni anlamlandırmaya zorlamakta.

     
    (Bkz: bilge karasu)
  5. bilge karasu

    Anlaşılmak istenen bir yazar.

    Cümlelerin yer yer kopuk oluşu, sondan başa bir anlatım yolu.. düşündürmesi, anlam bütünlüğünün sağlanmasında okura düşen pay ki özellikle okura "anlama" yönünde çaba düşmekte, Karasu'yu okurken kendimi tabir yerinde ise; "kitapla didişirken" buldum diyebilirim.

    (tebessüm)

     
    (Bkz: gece)(Bkz: kılavuz)