Olsa "yemem" demeyecek olanların pişirme zahmetine katlanmamak için şikâyet ettikleri kokudur. Balık satılan yerlerdeki balık kokusunu dışarıda bırakıyorum ama evde balık yaparken (ızgara ya da tava) ortaya çıkan kokuyu dert edenleri anlamıyorum. İnsanoğlu aspiratörü icat edeli çok oldu. olmasaydı ne olurdu? Mutfak penceresi ve mutfak kapısı denilen bir şey var. Mutfak kapısını kapatıp pencereyi var ise aspiratörü de açtığınızda ortalama bir patates kızartmasından daha çok koku oluşmaz. Yemek yaparken üzerinize koku sinmesi de çok doğaldır. Hangi yemeği yaparsanız yapım sizi rahatsız ediyorsa sonrasında duş alırsınız. Balık seven, özellikle hamsiye hayır demeyen biri olarak bu kokuyu dert eden nazik bünyeleri anlamıyorum.
Yanı sıra Balık kokusunun hiçte kötü olmadığını bir başka açıdan daha tartışıyorum. Balık kokusu bu kadar kötü ise neden bütün romantik buluşmaların mekânı balık restoranlar oluyor? İster ekmek arası balık ye istersen bir yerde oturup mezesiyle salatasıyla balık ye. Farketmez. Balık yemek ile romantizm arasında kurulan doğrudan bir ilişki vardır. Balık kokusunun etrafa yayıldığı bir yerde nasıl romantizm olduğunu bu kokudan rahatsız olan hassas bünyeler açıklasın.
Açıklayamaz. Çünkü yok böyle bir şey. Var ise de tavsiye ediyorum bir hafta sonu sevgilisi ile Amasra' ya gitsin. Amasra salatası eşliğinde balık yesin. Birlikte balık yemediğin, balık pişirmediğin hatta balık tutamadığın bir insan ile hayatını geçiremezsin.
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
