Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Asset&Asset

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

324 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
15.03.2023 16:14 son işlem tarihi takip etme takip et

Telefon numarasını hiç değiştirmeyen kişi

ruhu konar-göçer olmayıp yerleşik olan kişidir. aradığınız numara hep aynı kaldığı için ne zaman arasanız hep ulaşabileceğiniz nadir insanlardandır.

98' den beri aynı 0532' li hattı kullanıyorum. belki biraz da kurumsal bağlılıktan hiç ikinci bir hattım olmadı. ya da gerçekten ben hiç kimseyi terk etmedim.

15.03.2023 14:25
  1. hasretinden prangalar eskittim

    Bütün şiirlerini ezbere bildiğim tek şair olan üstad Ahmed Arif' in tek şiir kitabıdır. Ahmed Arif' i bir başka zaman uzun uzun yazmak istiyorum. leyla' sını. Leyli leyli Leyla' sına yazdığı mektupları; DTCF' de okurken yine bir kız yüzünden hissettiği çaresizliği.

    "Üşüyorum kapama gözlerini"

     
  2. cemre

    Küresel ısınma ya da küresel soğuma-buzul çağının başlaması gibi- sonrası yeniden tanımlanıp tarihlendirilmesi gerekecek döngü. Zemheri' de güller açıp, Ağustos' ta karlar yağmaya bağladığında, şimdiki tarihi okuyan insanlar hayret edecek.

     
  3. hayattan zevk almamak

    "haz" temelli hayat felsefesidir. Oysa hayat "zevk" alınacak bir şey değildir.

     
  4. itiraf

    Her itiraf bir temize çıkmadır. İtiraf(lar) bir yüzleşmedir. kendini ifşanın, kendini olduğu gibi ifşa etmenin aracıdır. "Ben, en azından bir zamanlar, buydum"

     
  5. Mektupla iletişim

    90' ların ortalarında bilgisayarların ve cep telefonlarının yaygınlaşmaya başlamasıyla azalan 2000' lerden itibaren ise en azından biz sıradan insanların hayatında tamamen ortadan kalkan iletişim türü. Öncesinde ise beklenen, özlenen, yolu gözlenen, özellikle tercih edilen.

    Mektupla iletişim kurduğum, yani düzenli yazıştığım bir sevgilim bir de arkadaşım vardı. Sevgilim yaz aşkımdı. Lisede, tatilde tanışmış 1 yıl boyunca mektuplaşmıştık. Ayrıldıktan sonra- artık o nasıl bir ayrılık ise- bütün mektupların tek tek ince ice yırtmıştım.

    Arkadaşım, İstanbul' da bir üniversite kazanıp giden dershane arkadaşımdı. yıllarca mektuplaştık. sonra yurtdışına gitti iletişimimiz bu defa e-mail üzerinden devam etti.

    Mektupla iletişim kuran son nesil benim neslim diye tahmin ediyorum. Bir mektubu göndermek için postaneye gitmek, "bu gün mektup günü!" deyip eve erken gelmek, postacının yolunu gözlemek ya da posta kutusunda beklenmedik bir zarf bulup heyecanla o zarfı açmak.

    Bir kaç ay önce yeğenim evlendi. Bir kaç ay sonra da yurtdışına gidecek. Belki hiç dönmeyecek belki uzun yıllar orada kalacak. Kendisine dedim ki: "Bana mektup yaz" Yüzüme baktı, "e-mail atsam olmaz mı?" dedi. "olmaz" dedim. "Bana ciddi ciddi bir kağıda el yazınla mektup yaz, postaya ver gönder!" eğer bunu yaparsa, cevap yazacağım. Bunu düzenli yaparsa, düzenli olarak hayatımın sonuna kadar cevap yazacağım. Böylece "teyzem' e mektuplar" ve "Teyzem' den mektuplar" adı altında muhteşem bir anı koleksiyonuna sahip olacak. 95 doğumlu biri, tam da mektup çağının sonunda doğan biri olarak bu yapabilecek mi merak ediyorum.