Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Asset&Asset

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

324 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
15.03.2023 16:14 son işlem tarihi takip etme takip et

sen sivas'ı seyret

söz ve müziği ozan garip ferhat' a ait olan malatya/erguvan türküsüdür. Bu türkü, sevgili/eş ile birlikte malatya kalesi' ne çıkılıp sivas' a doğru bakarken Telli kılıç' tan dinlenmelidir.

"sen sivas' ı seyret yar ben de seni!"

15.03.2023 12:23
  1. sadece susarak özlüyorum seni

    hiçbir sevgilin adı kalmadığında, adı bile kalmadığında ya da zaten adının hiçbir önemi olmadığında yine de aşka inananların isyanıdır susarak özlemek. isteyerek göç ettiğin değil göçe zorlandığın kimbilir belki de hiç tanımadığın için yalnızca hayal edip hep sürgün yaşamaya mecbur kalacağın her aşk için sadece susarsın ve "sadece susarak özlüyorum seni" dersin.

    Ahir zamanda derviş mekânına aşk ile çağıran bir sen kalmışsındır. Hem de hiç tanımadığın birini.

     
    (Bkz: ahmet aslan)(Bkz: Susarak Özlüyorum)
  2. Susarak Özlüyorum

    sözcüklerin uzaklara ulaşmazken, sözleri fadıl öztürk' e bestesi ahmet aslan' a ait olan "susarak özlüyorum", ahmet aslan' ın "rüzgar ve zaman" (va u vaxt/wind and time) adlı albümünden ahmet aslan' ın sesiyle adı bile önemli olmayan sevgiliye söylenir:

    "sadece susarak özlüyorum seni

    hiç tanımadan, ne garip

    sense uzakta, çok uzakta

    bir deniz gibisin resimlerde"

     
    (Bkz: sadece susarak özlüyorum seni)(Bkz: ahmet aslan)
  3. düdüklü tencerede ayva reçeli

    bir üstteki entryde yazanları okuyunca ne yazacağımı şaşırdığım başlık. Üstteki yazara demek istiyorum ki; yazdığın sayfalar şen olsun yazarım da; bu entrynin yolu şaşmış!

    Ayva reçeline gelince; nasıl bir aşermedir ki düdüklü tencerede 25 dakikada ayva reçeli yapayım?

     
  4. bir erkeğe hediye seçmenin zorluğu

    atkı örmeyi bilen bir kadın için hiçte zor olmayandır. Bundan sonra hayatıma girecek bütün erkeklere 2 çile yumaktan atkı örüp hediye edeceğim. Böylece hediye seçme zorluğu derdinden de kurtulacağım. Ayrıca Atkı ve atkı örmek üzerine geliştirdiğim tezler sayesinde zaten o erkek atkı hediyeme verdiği cevaba göre ya hayatımda kalacak ya da bir sonraki hediyesini bile göremeyecek. "Sevgilinin atkı ile imtihanı!"

     
  5. Epistemoloji ile ontoloji arasındaki korelasyon.

    sınavda ya da mülakatta: "epistemoloji dedim, ontoloji dedim bir de korelasyon dersem acayip havalı olur; hoca bana puan verir ya da profesörleri ters köşe yapar doktoraya kabul alırım!" diyen bir yazarın sayıklaması. E biz de kişiye: "1 puan verelim de sınıf geçsin" ya da "aman belki rektörün yeğenidir, başım ağrımasın" diyorsak nefes tüketmek pahasına şunu diyelim:

    sevgili yazar,

    korelasyon kelimesini kullanmanızdan anlaşılıyor ki; siz bir bilimsel araştırma paradigması tanımlamaya çalışıyorsunuz. Çünkü bir araştırma paradigması epistemolojik ve ontolojik olmak üzere iki şekilde tanımlanır. Elbette esaslı bir çalışmada mesele hem epistemolojik hem de ontolojik boyutu ile ele alınmalıdır. Yine de üzerinde çalıştığınız konuyu ontolojik boyutu ile ele alacaksanız ilkin gerçekliğin kendisine öznel bir biçimde odaklanmanız gerekir. yani incelediğiniz konuyu tek ve bağımsız bir gerçeklik olarak kabul edeceksiniz. bu gerçekliğe verilen farklı anlamları, etik-ahlaki duruşları göz ardı edeceksiniz. oysa epistemolojik boyutta gerçekliğin öznel (subjektif) anlamını değil; herkes için aynı olup değişmez olan nesnel (objektif) anlamını araştırmak ve nedensellik ilişkisini kurmak zorundasınız.

    Araştırmanızı ontolojik temelde kurarsanız, bundan sonra gelecek bütün epistemolojik verileri ontolojik temel ile ya da ontolojik ilk cevap ile sınırlandırmış olursunuz. Demektir ki; ontolojik bir kurguda epistemoloji bağımlı değişkendir.

     
    (Bkz: beyin yakan konu denemeleri)