Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Asset&Asset

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

324 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
15.03.2023 16:14 son işlem tarihi takip etme takip et

mutlu eden şarkılar

rober hatemo- senden çok var.

bu şarkıyı nerede duysam oynarım. karizma ve ciddiyet yerlerde.

15.03.2023 15:05
  1. ilginç soyadı

    soyadı "50 gram" olan birini tanıdım. Hiç şaka yapmıyorum. aynen yazdığım gibi "50 gram".

    Yıllar önce bir kırtasiyeye girdim. malum çalışanların yaka kartları oluyor. Genç bir delikanlı, bir şey soracağım, yaka kartına gözüm takıldı. soyadına odaklandığım için adını hatırlamıyorum diyelim "mehmet" olsun. yaka kartında "mehmet 50 gram" yazıyordu. 50 gramı, üstelik hem sayı hem de kelime olarak okuyunca gözlerime inanamadım, dilim tutuldu ne soracağımı unuttum. hem gülüyorum hem çocuğun suratına bakıyorum. neyse kendime gelip "gerçekten mi?" diye sordum. Tabi çocuk anlamadığı için şaşırdı. dedim "gerçekten soyadınız 50 gram mı?" "evet" dedi. Gerçekten soyadı 50 gram ve gerçekten aynen "50 gram" şeklinde yazılmış.

    herhalde soyadı kanunu çıktıktan hemen sonra o gün nüfus memuru eve 50 gram kıyma alıp götürecekti bunu unutmamak için dedi ki: "günün anısına bu gün birilerine de 50 gram soyadını vereyim!" değilse 50 gram sülalesinin hikâyesini gerçekten çok merak ediyorum.

     
    (Bkz: soyadı değişikliği)(Bkz: soyadı kanunu)(Bkz: Ad ve soyadları yanlış yazan nüfus memurları)
  2. heyamola

    Yunanistan doğumlu besteci Vangelis tarafından 1492 filmi için bestelenen "conquest of paradise" ı çalan bir senfoni orkestrası gibi hep birlikte hayallerimizi mümkün kılacağız.

     
  3. eskişehir simidi

    simidin menşei de en güzel yapıldığı yer de Ankara' dır. Çünkü bir yiyeceği ya da herhangi başka bir şeyi o yer ile özdeşleştiren o yere ilk gidildiğinde/gidildikçe akla gelip gelmemesidir. Ankara' lı olmayıpta Ankara' ya gelen herkes ya Ankara simidi ya da Ankara döneri yemek istediğini en az bir defa söyler. "Ankara simidi, Ankara döneri yiyelim" gibi. Fakat hiçbir Ankara' lı işbu başlıkta sözü edilen şehirlere gittiğinde "hadi bir de simit yiyelim!" demez. Misal ben: İstanbula' a gittiğimde sarıyer' de balık yemek isterim, İzmir' e gittiğimde kordon sahilinde türlü çeşit mezelerden yemek isterim, Eskişehir' e gittiğimde tatar böreği ya da çibörek (çiğböreği) yemek isterim. Trabzon' a gittiğimde aklıma yemek bile gelmez. Alamayacak olsam da Trabzon burması, trabzon hasırı ve türlü çeşit takı bakmak için kuyumcu kuyumcu dolaşırım. Kısaca Bu şehirlerin hiçbirinde aklıma simit gelemez.

    Simit her zaman Ankara simididir.

     
  4. kendini tanıtırken mesleğini söyleyen kişi

    sosyalleşirken aynı zamanda müşteri portföyünü de genişletmek isteyen kişidir. genellikle serbest çalışılan mesleklerde ve o mesleğin henüz başında olan kişilerde yaygın bir eğilimdir. Zaten bu kişiler direkt kartvizit verirler. Elbette mesleğini söyleyen kişinin ticari faaliyeti için reklam mı yaptığı yoksa karşı cinse güç gösterisi mi yaptığı meselesi bağlama göre incelenmeli ayrıca değerlendirilmelidir.

     
  5. simit

    adına saraylar inşa edilen ve Ankara ile özdeşleşen genellikle de öğrenci ve memurlar tarafından tercih edildiği kabul edilen bazen tek başına öğün bazen de ara öğün-keyif yiyeceği. Genel olarak kabul edilir ki; Simit eşittir Ankara simidi' dir. Türkiye' nin ve dünyanın dört bir tarafında yaşayıp Ankara simidi özlemi ile yanıp tutuşmayan bir kişi görmedim. Ankara' lı olup bir başka şehirde bayıla bayıla simit yiyeni de görmedim.

    İzmir' liler simite "gevrek" diyor. Küçükken İzmir' e ilk gittiğimde "simit istiyorum" dediğimde fırıncı ile anlaşamamıştık. "Simit istiyorum" dedim. "Gevrek" dedi. "Hayır gevrek değil simit istiyorum" dedim. "Tamam işte onun adı gevrek" dedi. "Hayır dedim doğrusu simit". Neyse gevrek dediği şeyi görünce ikna oldum. Bizim Ankara simidine benziyordu. Fakat tadı benim için tam bir hayâlkırıklığı oldu. 8-9 yaşında olduğum O günlerde izmirli' lerin hem simite gevrek diyecek kadar cahil hem de simit yapmayı beceremeyecek kadar yeteneksiz olduğunu düşünmüştüm.

    Simit sarayları benim için alışveriş molası verdiğimde çay içmek için oturduğum yerler olmaya devam etse de artık nadiren simit yiyorum. Çünkü simit yedikten sonra felaket mide ağrısı çekiyorum.

     
    (Bkz: simit Sarayı)