Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Asset&Asset

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

324 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
15.03.2023 16:14 son işlem tarihi takip etme takip et

Malatya

dut yaprağından sarma yapıyorlar. Hiç yemedim, yapmadım. Merak ediyorum. bir de "sivas" için söylenen en güzel türkülerden birinin gerçekte malatya/erguvan türküsü olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım.

söz ve müziği ozan garip ferhat' a ait olan ve en güzel yorumunu telli kılıç' tan dinlediğim "sen sivas' ı seyret" türküsü ciddi ciddi bir malatya türküsü.

(Bkz: Malatya)
15.03.2023 12:16
  1. sancı

    Şairin dediği gibi "asıl sancı, uyandığında bütün odaları boş görünce koyarmış!"

    Yusuf hayaloğlu/demek şimdi gidiyorsun.

     
    (Bkz: yusuf hayaloğlu)
  2. tarih yazmak

    pater historiae yani tarihin/tarih yazarlarının babası olarak kabul edilen heredotos' tan başlayıp Thukydides ve ksenophon' dan devamla antikçağdan bugüne daima bir savaşın anlatımı ile içiçe olduğu için strateji ve asker kavramları ile birlikte düşünülen kayıt altına alma eylemidir.

    tarih yazmak, "olan" ile "olması gereken" arasında tercihin "olan" dan yana kullanılmasıyla başlar. "olan" ın nasıl olduğu ise epistemolojik duruşa ve ontololojik kaygılara bağlı olarak anlatılır. Caesar' a bakılıp bir tarih yazılır; Caesar' ı sırtından bıçaklayan Brutus' a bakılıp bir başka tarih yazılır.

     
  3. puan sıkıntısı olmadan kasmadan sözlüğe yazmak

    Smz konusu yazarın benim yazadıklarımı okuyup okumaması ile ilgilenmiyorum. Söz konusu yazarın bana hakaret ettiğini tespit ettiğimi söylüyorum. Böyle olmasa idi bu kadar açık tepki göstermezdim. Ayrıca basit bir insani ricada bulunuyorum. Lütfen diyorum bir kaç entry bekle öyle yaz. Bunun abartılı bir talep olduğunu düşünmüyorum. Kimsenin gerilmesini de istemem. ben taciz edildiğimi düşünüyorum. Bu anlaşılması gereken bir duygu.

     
  4. puan sıkıntısı olmadan kasmadan sözlüğe yazmak

    toplum içerisinde yaşamanın gereği olan basit bir saygı kuralından bahsediyorum. binlerce başlık var, ne zaman sözlükte online olsam arkamdan online oluyor. Buna bir şey demiyorum. Hangi başlığa yazsam hemen arkamdan gelip o balığa laf yetiştiriyor.

    Kendisine açıkça diyorum ki: Ya senin bir gündemin yok mu? Bütün yazdıklarım incelensin. Ne yazdıysam arkamdan bu yazar bitiyor. hanımefendi bak sizden rica ediyorum, benim yazdığım konular çok ilginizi çekiyorsa lütfen not alın. 4 gün sonra aradan 3-4 entry geçtikten sonra gelip muhteşem fikirlerinizi paylaşın. arkamda sizi görmek istemiyorum. Çünkü siz hakaret eden, işi gücü laf sokmak olan, kendini birilerine beğendirip alkış toplama çabası içerisinde olan ve bunu o saçma gülmelerinm, noktalama işaretlerinin yani sembollerin arkasına saklayan birisiniz. Sizin yüzünüzden bütün entrylerimi sileceğim, sözlüğü terkedeceğim. Buna insani olarak hassasiyet göstermeyip neden ısrarla salağa yatıyorsunuz? Sözlükte yazma hakkımı engelliyorsunuz. sizin yüzünüzden eğlenemiyorum. İletişim kurmak istediğim insanlar ile iletişim kuramıyorum. ısrarlı takipleriniz nedeniyle kendimi taciz edilmiş hissediyorum.

     
  5. puan sıkıntısı olmadan kasmadan sözlüğe yazmak

    yazarın sözlükte hangi başlığı açtığı ile de hangi başlığa sözlük kurallarını ihlal edip kaç kere yazdığı ile ilgilenmiyorum. ne yazık ki mesele salt bir burç geyiğine indirgendi. mesele yazarın laf sokma anlayışının benim açımdan hakaret boyutuna ulaştığının tespit edilmesidir. Yazar kaç puan almak istiyorsa alabilir. sözlükte yazarken kendimi rahat hissetmiyorum sırf bu yazar benimle arasına mesafe koymamakta ısrar ettiği için. Sözlükte binlerce başlık var, bu gün onlara yazıp 3 gün sonra benim yazdığım başlıklara yazabilir. Bunbu yapmayan yazar benim sözlükte sükunet içerisinde yazma hakkımı engelliyor. Hakaret' in yanında huzur ve sükununu bozmakta suç.