Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Asset&Asset

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

324 entry hiç konu açmadı hiç puanı yok
15.03.2023 16:14 son işlem tarihi takip etme takip et

mutlu eden şarkılar

rober hatemo- senden çok var.

bu şarkıyı nerede duysam oynarım. karizma ve ciddiyet yerlerde.

15.03.2023 15:05
  1. atkı örmek

    Covid dönemi öncesinden başlamak üzere covid dönemi dahil bir kaç yıl ciddi ciddi uğraştığım faaliyettir. Kaç atkı ördüğümü, kaç model hazırladığımı bile sayamayabilirim. teyzeden, yeğene herkesin boynuna bir atkı taktım. kullandılar kullanmadılar bilemem. Bazıları kullandığını hatta başkaları tarafından da çok beğenildiğini söyledi.

    Atkı örmenin, ama belirli bir şahıs hedeflenerek, atkı örmenin ilginç bir psikolojisi var. Atkı ördüğünüz süre içerisinde daima o atkıyı ördüğünüz kişiyi düşünüyorsunuz. Otomatik olarak o kişi ile ilgili herşey beyninizde yüzüyor. Modelle hiçbir ilgisi yok. Bazı kişilere atkı örerken hiç zorlanmıyorsunuz, bazı kişilere örerken ise söküp söküp tekrar tekrar örüyorsunuz. Tam bitmek üzereyken bile söküp baştan başlayabiliyorsunuz. Bu atkı örme psikolojisi benim için bir bilinmez. Çünkü bu hallerde keyif aldığınız bir iş size sıkıntı vermeye yük olmaya başlıyor.

    Acaba diyorum, genellikle sevgililerine atkı örmek için heveslenen Genç kızların atkı örerkenki ruh halleri incelense; atkı ördükleri kişinin kendileri için doğru kişi olup olmadığı sonucuna ulaşılabilir mi? O atkı 1 günde bitiyorsa kızımızın içi rahat olsun, o atkı hiç bitmiyorsa kızımız yol yakınken geri dönsün diyebilir miyiz? Atkıya ya sevgini ya da nefretini yüklüyorsun gibime geliyor.

    Sevgiyle örülmüş bir atkıyı takmayan, alıp bir kenara bırakan bir erkekte bence yanlış bir erkektir. "Hayatta atkı takmam, mümkün değil!" diyen birini tanımıştım. Bu psikolojiyi analiz edebilseydim, devam etmezdim.

     
  2. hobi edinmek

    Covid kapanmalarının en olumlu sonuçlarından bir tanesi olarak yaygınlaşan durumdur. Covid kapanmalarıyla birlikte gençlik hobilerimden oldukça farklı hobiler edindim. Ahşap boyamaya başladım, kilden çimentodan objeler yapmayı bile denedim ve kısmen başardım. Arada kalan hobimde yani örgü örme konusunda kendimi aştım. Etrafımda atkı örmediğim kadın ya da erkek kalmadı.

     
  3. bilimsel espri

    Akademik camiada amiyane tabirle, kabaca "laf sokma" olarak tabir edilen espridir. Akademik hiyerarşi içerisinde genellikle yukarıda olan tarafından yapılır, eşitler arasında ise gücü yeten yetene durumuna karşılık gelir. Espri de değildir esasen. Çünkü kimsenin gülmesi gerekmez.

    Bu durumdaki gülme "anladım ne demek istediğinizi, yazdım bir yere. Vakti gelince benim de gücümün yeteceği şeyler olur elbet" gülmesidir.

     
  4. 1000 kişilik mercimek çorbası yapmak

    Mercimek çorbasının en büyük avantajı durdukça koyulaşmasıdır. Yani sizin ölçeğinizde sapma olsa da 800 kişilik bir mercimek çorbasının 1000 kişiye yetmeyeceğinizi farkettiğiniz anda çorbayı sulandırabilirsiniz. Aşırı sulandırmadığınız sürece tadında ve kalitesinde bir kayıp olmaz. belki tuz eklenmesi gerekebilir.

    Ayrıca elbette en büyük boy tencereyi tercih edeceksinizdir de, bir kaç tencereyi aynı anda da pişirebilirsiniz. Ev mutfağındaki mantık gibi. Büyük boy tencereniz yok ise, bir kaç tencerede aynı yemeği yaparsınız. Evde 1 tencereniz olsa da bütün yemekleri yaparsınız.

     
  5. düğün salonunda pasta yiyen adam

    Hiçte hak etmediği bir muamele gördüğünü düşündüğüm adamdır. Nikah salonlarının önünde bir sonraki nikahı bekleyen pek çok kişinin hali hazırda nikahı kıyılıpta dışarı çıkmış ve tebrikleri kabul eden yeni evli çiftin sırasına kaynayıp nikah şekeri aldığını duydum, biliyorum ve gördüm.

    Nikah, iki kişi arasındaki birlikteliğin alenileştirilmesinin vesilesi ise; tanıdık-tanımadık herkesi o nikaha şahit kılmak gerekir. Adamın yediği bir dilim pasta, ya da sıraya kaynayanın aldığı nikah şekeri kimseyi fakirleştirmez. Victorya çağı muuhafazâkarlığının görgüsüzlüğü. (fırsat bulursam, zaman ayırabilirsem bak bu başlığı açayım ben)