Türkiye'nin memur portalı

bu sayfanın sayfaya yalnızca "saçmalama hakkı" kapsamında katkı sunmak isteyen herkese açık olduğunu ilan ediyorum. sayfa felsefe odaklı gelişeceği için bizzat saçmalamak isteyenler de bu sayfaya gelip saçmalayabilir. örneğin birine kızdınız, aşık oldunuz ama açılamadınız vesair. şu hayatta başınıza gelen her ne var ise bu sayfaya gelip saçmalayabilirsiniz. Buradan da anlaşılacağı üzere sayfa teorik bir sayfa olmayacak. Vaka çalışması olarak üzerinde durabileceğimiz türlü örnekler ile sayfamızı geliştireceğiz.

saçmalama hakkı:

Önce saçmalamanın bir hak olup olmadığını tartışacağız. Ardından literatürde saçmalama hakkı ile ilgili ne var ne yok üzerinden geçeceğiz. Fakat ben saçmalama hakkının daha çok felsefi boyutunu irdelemeyi düşünüyorum. saçmalamak nedir? sorusu ile bu konuyu mitik dönemden başlamak üzere araştırmaya başlayacağız. Bunun için elbette antik kaynaklar vazgeçilmezimiz olacak. Kaynakları orijinalinden okumayı önemsiyorum. Antik yunanca bilmiyor olabilirsiniz. sorun değil. İngilizce makaleler de sizin için yeterli olacaktır.

Bazı saçmalıkların aynı şekilde devam ettiği kanısına varırsam sözlükte yazmayı bırakmadan önce çokça kullanmayı düşündüğüm başlıktır. benim gibi felsefeye meraklı, antikçağ' ı da akademik olarak çalışan birinin herhalde hiç sıkıntı çekmeden günde 50 entry girişi yapabileceği yagne başlıklardan biri burasıdır. Neden 40 yaşını aşmış insanların olduğu bir sözlükte hala burç geyiği yapılmasına katlanayım? Sözlükte Thales diye başlık açsam ne olacak, geçmişte açılan Karl marx başlığına yazsam ne olacak. Sabah kalkacağım arslan burcu kadınını okuyacağım. Arslan burcu kadınından bana ne? Burçlarla ilgili geyiklere meraklı olsam astroloji siteleri var. üstelik ben ingilizce okyabilen bir insanım. yurrtdışında takip edebileceğim onlarca astroloji sitesi var. Bundan sonra kimse kusura bakması, bu başlıkta bütün saçmalama hakkımı kullanacağım.

Aptal gibi oturup sözlük okuyoruz. geçmişte yazılmış ne güzel başl8ıklar var diyoruz. Dönüp dolaşıp aslan burcu kadınını okuyoruz. Ya forum bazıları için işlevsiz ya da bazıları özellikle bu sözlük yazarlarını taciz ediyor.

Herhalde mantığı kol saatlerinde kullanılmaya elverişli olmayan saattir. yıllardır 2 tane saatim var. Bir tanesi en eski olanı seiko; ötekisi de yani sürekli taktığım da emperio Armanı. Hayır şimdilerde kol saatlerinde bu moda olduysa 23 yıllık saatimi hemen değiştireyim. Gençler böyle şeylere çok dikkat ediyor. Taktığım saate bakıp benim geçmişten gelen bir zaman yolcusu olduğumu düşünmelerini istemem.

Eğer ilköğretim ve lisede değil de üniversitede başa geliyor ise kesinlikle dert edilmemelidir. Elbette Üniversite eğitimi pek çok kişi için maliyetli bir eğitim ve dolayısıyla kimsenin sınıfta kalarak - ki buna genellikle yıl kaybetmek denir- ailesini bu konuda zor duruma düşürmesi doğru değil. Ancak üniversitede en azından 1 yıllık ya da 2 yıllık bir kayıp ekonomik şartlar zorlamayacaksa dert edilmemesi gereken bir kayıptır. Zira Üniversite ve devamındaki akademik basamaklarda yolun sonunda herkes eşitleniyor. önemli olan yıl tekrarı yapıldığında tekrar yılı maksimum verim elde ederek geçirmek.