Türkiye'nin memur portalı

daha neler göreceğiz, biz böyle dediğim konu.

yazar boşanmayı kabul etmediği sürece, uzun sürecek bir süreç hasıl olur. bu süre zarfında sözlük ile yazar kendi arasında anlaşarak, tövbe eder, söz verir. iki gözümün çiçeği bir daha sana yanlış yok der ve manuş baba şarkısını da armağan ederek, sulh sağlanır ve mahkemede düşer. bakın sorun nede kolay çözüldü, hiç nafaka işine falan da girilmedi.

güzel üçlü.

yalnız ekmeği buradan atabilir miyiz? ben sadece çay ile helva ikilisini seviyorum, bu sefer ekmeği dışlıyorum. halbuki sen benim en değerlimdin ama biliyorsun ki eskisi gibi değil aramız. o eskidenmiş makarna ile seni yemek, hele elma ile yemeyi katmıyorum bile. ekmek obur mu çıktım ne? (hahah)

canan karatay'ın bütün dediklerini çöpe atan insan.

ekmek olmadan doymayan ya da doyduğunu hissetmeyen insanlarız. ekmek yemediğimiz zaman hep bir boşluk ve eksiklik hissederiz. sanki en sevdiğimiz kolyemizi kaybetmiş bir ruh halinde sofradan kalkarız. her zaman bize aşılanan buydu belki de, ekmek yemezsen doymazsın, büyümezsin vs. şeyler. ve bizlerde bunun etkisiyle yoksa yiyeceğimizden değil ekmek ile makarnayı yemekten büyük bir mutluluk duyarız. aslında ne kadar şu bu desek de, arkadaş seviyoruz kısacası. sebeplere sığınmanın anlamı da yok, bir lokmada olsa ekmek alınacak ve mideye indirilecek. ha makarna ile ha tabağın dibindeki salçayı yiyerek. (gülücük)

en sevdiğim eylem.

çayın yanına her şeyi yakıştırmamdan mı kaynaklanıyor emin değilim ama tatlı çayla bir harika ikili oluyor. ayran yerine çay ile tatlı yemeyi tercih ederim. bu ikilinin verdiği lezzeti kolay kolay hiç bir tat vermez gibi geliyor. Ve diyorum ki;

seviyorsak bir sebebi var

seviyorsak çok sebebi var. (gülücük)

ilkbahar mevsimi.

ilkbahar kelimesi yanıltmasın. baharın bu hallere geleceği hiç aklıma gelmezdi. bir hafta yaz geldi deyip, kışlıkların rafa kaldırıldığı, ince kıyafetlerin çıkarıldığı sırada diğer haftada kışlıkların çıkarıldığı bir hava oluyor. kendisini şubat ayında hissediyor nisan galiba, kafası çok karışık. bu karışık hali doğal olarak da bizi etkiliyor. ince giysen donuyorsun, kalın giysen sıcak basıyor, bunun ortası yok. en sevmediğim şeylerden biri de elinde bir şey taşımak. hoş geldin hastalık kısacası.