Türkiye'nin memur portalı

böyle bir konu ve entry'de mi varmış diye dikkatimizi çeken konu başlığı.

başlık hiç tek başına çıkmadı, mutlaka altında bir yazarın entry'si mevcut. ya konu ya da entry dikkatimi çeker ve konuya şöyle bir bakarım. bu kadarcık işte, bakmakla yetiniyorum. çok nadirdir bir bakayım neler olmuş bu konuda dediğim. kendimi çok tembel gördüm ama ne yapayım, dayatmalarla hareket mi edelim. bakmıyorum işte. (gülücük)

yazarın Psikolojik durumuna göre gerçekleşen hal.

bazen sol tarafa bakıyorum, onlar da bana çaktırmadan bakıyor büyük ihtimalle. bir konu seçiyorum, yazıyorum siliyorum, bir daha yazıyorum sonra onu da siliyorum ve kaydet tuşuna basamıyorum. bir memnuniyetsizlik çıkıyor ortaya. ondan sonra yazacak konu yok diye söyleniyorum, binlerce konunun arasında. bir de sözlüğe yazmayı bırakınca araya soğukluk giriyor. gözden ırak olan gönülden de ırak olur diye boşuna dememişler. dün halim böyleydi ama bugün olmaz inşallah diyorum.

tekerleme gibi okunması gerektiği izlemini veren konu.

yalnız tekerleme ile arası iyi olmayan, dilinin ağzının içinde ne hale geldiğini anlamayan bir üyeye işkence yapmak adına açıldığını da düşünmeden edemedim. iyi başladım, yarıda yoruldum, ondan sonrasını hatırlamıyorum.(gülücük)

sohbet için forumların, iletilerin olması sonucu ortaya çıkan durum. burada da sohbet etmeyelim, kurallara uyalım desem de, arada bir yapıyoruz. bu sebeple bu kesin bir yargı ya da kural değil. yeri geldiğinde dibine vuruyoruz sohbetin ama kurallar çerçevesinde ya da idal editörün izin verdiği kadar. daha sonra ne mi oluyor, o kadar emek verip yazılan entry'ler uçup gidiyor. çok yazık oluyor, izlerimiz silinip gidiyor.

14 şubat ile aralarında bir ay bulunan gün.

yalnız bir 14 şubat kadar ses getirmemiş, kendince biterek sona ermiştir. bu başlığa yazayım diye niyetlendim ve yazdım ama 14 mart yine kaçırdım. kaçırınca ne oluyorsa artık.