Türkiye'nin memur portalı

çokça yaşadığım durum.

herhangi bir şeyi okurken mutlaka yaparım bir şekilde. şuanda açılan konulara bakarken şikayet kutusunu cinayet kutusu diye okudum. ne olacak hafızamıza kazındı bu kelime ve sokakta yol alırken korkmaya başladık resmen.

tinercisi, sapığı, eski sevgili/eski koca vb. unsurlar kadınların peşini bırakmıyor. allah bunlardan hepimizi korusun. (amin)

ordan burdan şurdan gelen yazılı bildiri.

hayır nereden telefon numaramızı buluyor ve mesaj atıyorsunuz anlamış değilim. mağaza açılışı mesajı bile geliyor; sen daha açılmadın ama bana açılıyorsun. çok ayıp çokkk. (gülücük)

moralimi bozan oyun.

kaybetmeyi pek sevmiyorum ama her seferinde kaybediyorum. ondan sonra suratım asılıyor, oynamak istemiyorum. işte moral bozulunca oyun bitmiyor da bitmiyor.

Yalnız ben iki kişi oynarken izleyici olacağım, ondan sonra ikisine de laf sokmakla meşgul oluyorum. o zaman çok eğlenceli oluyor. en son çok eğlenmiştim. yalnız oyunculardan biri benim gibi kaybedince surat asmaya başladı. kendimi gördüm resmen. (gülücük)

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın beyanı.

o zaman ne yapıyoruz ilk olarak.

kısasa kısastan başlıyoruz ve katillerin de aynı şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.

ondan sonra hırsızlık yapanların ellerini kesmeye başlıyoruz. Bakalım bir daha insanların paralarına mülklerine dokunabilecekler mi?

öğretmenliğin değerinin ne kadar yerlere düşürüldüğünü gösteren haber.

günümüzde öğretmenler öğrencilere höt diyemiyor. eğer denirse hemen aile davacı oluyor. aile çocuğunun adam gibi yetişmesinden ziyade çocuğun sorunlu bir kişilik olarak yetişmesine yardımcı oluyor. yeni çıkan düzenlemeler gerçekten öğretmenlerin ellerini kolunu bağladı. öğretmen velimizi yanına çağırsa, bizler annemize babamıza söylemezdik. Kesin şikayet edecek bizde evde azar işiteceğiz diye. şimdi ise tam tersi, öğretmen korkuyor öğrencisinden.