Türkiye'nin memur portalı

herkesin öğretmen olamayacağını gösteren davranış şekli.

öğretmen demek, öğreten ve örnek olan kişidir. ilkokul döneminde genelde çocukların bir çoğunluğu öğretmen olmak ister. çünkü öğretmenine hayrandır. o yaşlardan bizde geçtik ve bende öğretmen olmak isterdim. kısacası karşımızdaki kişinin bize nasıl örnek olduğudur. kötü örnekler ise yaptığı hareketlerle, öğrencinin psikolojik olarak yıpranmasına ve farklı davranışlar içerisine girmesine sebep olur. sen toka takarak, milletin içerisinde o çocuğu rencide edersen özgüvenini kırarsın. okuldan soğutur ve farklı mecralara kaymasına sebep olursun.

sen mesleğinin gereklerini yapmazsın, ondan sonra sorun öğrencide olur. insan öncelikle mesleğini sevmeli ve mesleğine uygun davranmalı, sorumluluğunu bilmeli. bu işi sadece para kazanmak için yapmamalı. yaparsa işte böyle olur, yaptığından da büyük zevk alır.

"çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane" bilmecesini hatırlatan meyve.

ülkemizde var olmayan hikaye ya da masal.

sürekli haberlerde ülkemiz şu kadar büyüdü şu kadar enflasyon oranımız düşük dense de, pek halkın görmediği gelir olayı.

maalesef ülkemiz gelir dağılımında son sıralarda bana göre. hatta bir afrika ülkesinden de çok yukarılarda falan değiliz. ülkemizde fakir daha fakir, zengin daha zengin.

bir kesim milyon dolarlık arabaları, evleri ya da otelleri ile pozlar verirken. diğer kesim ise asgari ücret ile nasıl geçinirim, nasıl yaşarım diye düşünüyor. burada da bir adaletten ya da adil gelir dağılımından bahsetmek imkansız.

akşama kadar yan gelip yatan, sadece bir kaçını gördüğümüz, diğerlerinin de torpil işleriyle uğraşması sebebiyle çok da gerekli olmayan topluluğun maliyeti.

ne kadar gerekli olmayan desem de, bizden alınan vergiler bu insanların lüks yaşamı için harcanıyor. akşama kadar mecliste uyuklayan ya da hiç gitmeyen kişilere maaş ödenmesi kadar saçma bir şey yok. hani öyle asgari ücrete falan da çalışmıyorlar; çünkü yükleri (!) çok ağır. o kırmızı koltuklarda uyumak o kadar kolay değil. otura otura yada uyuyarak pişik olma durumları var. yazık bu insanlara, çok ama çok üzülüyorum.!!

kim ne yapmış, nereye gitmiş, kiminle sohbet etmiş, kime bakmış gibi gereksiz olan bilgilere muhatap olmayan şanslı gruptur.

bazen o kadar sıkıcı paylaşımlar oluyor ki, artık gına geliyor. hem bakıyorsun hem söyleniyorsun. kimi evliliğinin her anını, çocuğunun anne karnına düştüğü andan itibaren bütün bilgilerini, görüntülerini paylaşıyor. bu söylediklerim sadece bir kaç örnek. millet olarak her anımızı paylaşmak bir ihtiyaç oldu. özellikle face varsa, sende bu furyanın içerisinde kendini buluyorsun.

eğer face'de varsan sayfanda gördüğün kişilerin paylaşımlarını tek tek beğeneceksin, es geçmek yok. yoksa senin paylaşımların beğenilmez. resmen al gülüm ver gülüm. bu ortamda bile bir çıkar ilişkisi var. yaşayanlar bilirler ve okumadan herşeyi beğenir geçersin. bir gün karşı taraf sorsa, ne diyor acaba diye düşünebilirsin. körü körüne bir saçmalığın içerisinde yer alıyorsun.

bir ara çok sık paylaşımda bulunduğum, son zamanlarda da eskisi gibi pek önemsemediğim sosyal ağı. üyeliğimi siler miyim, tam olarak emin değilim ama yapabilirim de. aramıza iyice soğukluk girsin ve insanların paylaşımlarından yeter artık dediğim gün, bitmiştir bu saçma sapan ilişki.