Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
insanları bir şekilde soyma teknikleri.
önemli günler olacak ki, daha fazla ürün pazarlanacak. gören kadınlar eşlerine, sevdiklerine baskı uygulamaya başlayacak. unutulursa suratlar bir karış bir şekilde gezilecek. bu duruma maruz kalmamak adına bazı kişiler hemen istekleri yerine getirmeyi tercih ediyor.
kadınlar sadece gelecek hediyeleri ya da güzel sözleri beklediği için; dünya da yaşanan herşeyi unutacak. kadın cinayetleri, tecavüzleri, sapkınlıkları vs. bu liste uzar da gider. oysa ki bu dünyada en büyük zararı kadınlar görüyor. bu günlerde daha çok zulme uğrayan kişiler için bir şeyler yapmak için uğraşılsa, sosyal sorumluluklar olsa ne güzel olurdu. hiç değilse kirli dünyanın kirini bir nebze olsa da temizlerdik ama biz kadınlar biraz hediye odaklı varlıklarız. yaşamadan bilmeyiz, tv'de görür "ah deriz vah deriz" o kadarcık işte.
hindistan'da serbest olan annelik.
hint dizileri sayesinde bunu da öğrenmiş oluyoruz. o kadar normal bir şekilde anlatıyorlar ki, acaba türkiye'de serbest olsa nasıl olurdu diye düşündürtmüyor değil. dizide "sizin çocuğunuzu taşıyorum" diye kadın çok mutlu, iyilik yapıyor ya aileye, mutlu olmalarını sağlıyor falan.
türk sinemasında da böyle bir film vardı ama ismini hatırlayamadım. sanırım perihan savaş vardı başrollerinde. yalnız filmde taşıyıcı anne bebeğini vermek istemiyordu, dram vardı buram buram. bir de özcan deniz'in dizisi vardı, yukarıdaki entry'i okuyunca aklıma geldi.
ilgi alanımıza girmeyen detoks.
internet olmadan bizler kocaman bir hiçiz. hadi sadece biz olsak iyi. İnterneti olmayan bilgisayara bilgisayar mı denir, akıllı telefona 3310 denir. elektronik eşyalara vuruldukça vurulur ki, kendimize fazla vurmayalım diye.
hadi yine de bizlerden de bahsedelim. bir elektrikler gidiyor, ne yapacağımızı şaşırıyoruz. tv yok, pc yok, hadi telefonunda şarjı bitsin. bizler iptal olmuş vaziyette, sessiz sessiz oturmaya başlıyoruz ya da karşımızdaki kişinin göz rengini görmeye başlıyoruz o karanlık ortamda. o kadar yabancı kaldık ki birbirimize, bu detayı bile aydınlıkta göremiyoruz. yine de vazgeçmiyoruz, bağımlı hale gelmişiz. artık uyuşturucu, alkol gibi şeyler en son sıralarda bunların yanında.
3.sayfa haberi niteliğinde konu.
dayımız yüzmeyi biliyor ve denizin en derin yerine kadar gidiyor ama buna rağmen hala suyun yüzeyinde uzun zaman durarak, şişme bot misali süzülüyor. şimdi bu haberin ana teması ya da ne anlatmak istiyor diye düşünürken, buldum diye bir ışık doğuyor. sonuç olarak; dayı yüzmeyi seviyor, hatta önceki hayatında bir balıkmış. ben dedikoduların yalancısıyım.
söylenecek sözler, söylenmiş, olması gerekenler dile getirilmiştir ama buna rağmen her şey yine aynıysa, bir şeyler değişmiyorsa, nokta koymanın zamanının geldiğini gösteren histir.
1. | yaralı-bir-öykü | |
2. | testuser123 | |
3. | semraa-91 | |
4. | pozitifbakış | |
5. | nazifbey | |
6. | maskov87 | |
7. | ibo.semra | |
8. | Hissya | |
9. | ffuzuli | |
10. | çağındeniz | |
11. | *aziyade* |
ulsgkc | 118 yeni konu açtı Son konu 25.05.2022 13:22 - 4,951 yeni entry girdi Son entry 18.04.2024 14:12 | takip etme | |
İDAL* | 220 yeni konu açtı Son konu 05.11.2023 03:52 - 1,149 yeni entry girdi Son entry 17.11.2023 21:58 | takip etme | |
yaralı-bir-öykü | 139 yeni konu açtı Son konu 15.06.2019 09:23 - 4,952 yeni entry girdi Son entry 04.02.2023 00:17 | takip etme | |
maskov87 | 55 yeni konu açtı Son konu 12.03.2020 10:23 - 1,687 yeni entry girdi Son entry 15.06.2020 10:05 | takip etme |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |