Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
**sude**Bu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bütün sıkıntılı anlarda dile getirilebilir bu söz ama daha çok erkekler arasında yaygındır herhalde. sadece filmde duydum ama kadınlar arasında bu tarz bir söylem duymadım. bende çok gerçekçi takıldım ama şöyle bakınca; güçlükler karşısında dik durmanın, yıkılmamanın, karşına çıkan sorunları dağ etmeden, yıkman gerektiği gibi anlamlar ifade eder.
diğer taraftan ise;
olmaz olur mu, seni yalancı antrenör diye cevap verilmesi gereken replik. o kadar yumruk ye ve ağzın gözün dağılmadan, o mücadeleden çık.
aldığın yaralar ders mi oluyor dersin?
haklısın ders olur, baktıkça nereden yumruk geleceğini ve şiddetini sezinlersin..
ikisi de aynı yola çıktı herhalükarda.
yarın 100.cü yılını kutlayacağımız milli bayramımız.
şöyle bakınca ne kadar uzun gibi gelse de, kazandığımız zaferler bin yıllarla telaffuz edilmeli ki, ülkemizin sonsuzluğunu ifade etsin istiyorum.
törenlerde 1919 doğumlu kişiler mutlaka olacak ve onlar için bu günün anlamı daha farklı olacaktır. bizler yüreğimizde bir sızı, gurur barındırırken, onların duyguları nasıldır, çok merak ediyorum.
Bundan dolayı;
onlar anlatsa bizler dinlesek,
onlar anlatsa bizler ağlasak,
onlar anlatsa top, tüfek seslerini duysak,
onlar anlatsa bizler ellerine sarılsak.
hafta sonları gerçekleşen durum.
hafta içi yataktan bir türlü kalkmak istemezsin, ne çabuk sabah oldu, telefonun alarmını biraz daha erteleyim gibi bir çok şeyin hasıl olduğu günleri düşününce; pazar günü senin benimle derdin ne diye hayıflanmama sebep olur. otomatik bir kurulum gibi erken saatte uyanmanın alemi ne, telefonun zili kapalı ama içimizdeki zil hala kurulu duruyor.
aslında iş hayatı olmasa, erken uyanmak da bizi fazla rahatsız etmeyecek ve bundan da mutlu olacağızdır. bazı zorunluluklar bizi bu hale getirdi, her şekilde şartlanma halleri pek zevkli olmuyor. iş sahipleri bizleri özgür bıraksa, kafanıza göre takılın dese, daha mı faydalı işler görürüz acaba diye şöyle bir düşünmek istiyorum. sabah on-onbir gibi işe gelsem akşam da kimi zaman sekiz kimi zaman yedi olsa, hiç fena olmazdı. esnek çalışma şartları hiç fena fikir değil ama en güzel şekilde suistimale de uygun saatler olur. ben ne düşündüm ne de sizler okudunuz. eski sisteme yattı aklım yine.
an itibariyle yaptığım eylem.
uykum mu geldi ne, sürekli esneyip duruyorum. yanımda bulunan arkadaşları da esnetirsem şaşırmam. sonuçta esnemek bulaşıcı hastalık gibi.
1. | yaralı-bir-öykü | |
2. | testuser123 | |
3. | semraa-91 | |
4. | pozitifbakış | |
5. | nazifbey | |
6. | maskov87 | |
7. | ibo.semra | |
8. | Hissya | |
9. | ffuzuli | |
10. | çağındeniz | |
11. | *aziyade* |
ulsgkc | 118 yeni konu açtı Son konu 25.05.2022 13:22 - 4,951 yeni entry girdi Son entry 18.04.2024 14:12 | takip etme | |
İDAL* | 220 yeni konu açtı Son konu 05.11.2023 03:52 - 1,149 yeni entry girdi Son entry 17.11.2023 21:58 | takip etme | |
yaralı-bir-öykü | 139 yeni konu açtı Son konu 15.06.2019 09:23 - 4,952 yeni entry girdi Son entry 04.02.2023 00:17 | takip etme | |
maskov87 | 55 yeni konu açtı Son konu 12.03.2020 10:23 - 1,687 yeni entry girdi Son entry 15.06.2020 10:05 | takip etme |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |