Türkiye'nin memur portalı

acizliğin ve çaresizliğin resmi.

diyecek çok kelime var ama sadece izliyoruz. desek ne olacak, adalet sistemi kötü durumda. insanların dertlerine çare olacak bir kanun yok. sürekli siyasiler çıkıp takipteyiz, yeni düzenlemeler falan getirilecek nidaları atıyorlar ama değişen bir şey yok.

ağır yaptırımlar olmadığı sürece, aman 3-5 ay yatar, çıkarım mantığı hakim.

dünyanın çivisi çıkmış resmen. dün 10 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunurken yakalanan birinin savunması: "o istedi". kadın kaç yaşında olursa olsun, erkek suçlu olamaz. bu iğrençliklere de kanunlar göz yumuyor. bir de bunları ayrı odalara koyuyorlar. diğer koğuşlarda gebertirler de, yazık demi insanın can güvenliği önemli. pis iğrenç kokulu, yaratıkları koruyoruz hala insafsızca. ondan sonra adalet bekliyoruz salak gibi hala.

sıradan günlerden biri.

kadının bu kadar ezildiği, hor görüldüğü, bir mal gibi görüldüğü bir ortamda sıradan bir gün olarak değerlendirmek gerekiyor. daha dün haberlerde kadının zalimce dayak yediği sahneyi izledim. kadın bayılmış hareket etmiyor ama adam zalimce yumruklamaya devam ediyor ve bu yetmiyor gibi kimse kadına yardım etmiyor. herkes eline telefonunu almış, görüntü peşinde. bunu hangi haber kanalına ya da duruma atarım diye bir çaba içindeler. insanlık ölmüş ama allah'tan kadın yaşıyor. tabi yaşamak denirse, her gün korkuyla yaşamını sürdürecek, evlenmek isteyecek eski koca namus diyecek ve kadına yine zarar verecek. adı üstünde eski olan ibareyi görmezden gelip, hala namusumu kirletiyor diyecekler.

bu tarz saplantılı insanların varlığı kadınlara yaşam hakkı vermiyor, kısıtlıyor. sokakta rahat yürüme hakkını elinden alıyor. sürekli arkasına bakarak yürümek zorunda kalıyor. korku en büyük yoldaşı oluyor..

bu kadar karanlık günlerde hala kadınlar gününü kutlamak çok adil değil, samimi hiç değil. bana göre sadece 8 mart.

Mart ayının sekizinci günü.

bu kadar sıradan ve anlamsız günlerden biri.

kadınların erkeklerin zulmüne mağdur kalmadığı günde kutlarım bu günü ama buna da ne benim ömrüm ne de dünyanın ömrü yeter.

vatan sevdalısı her insanın dudaklarından dökülecek kelimedir.

ve bu sadece dudaklardan dökülmez, yürekten gelendir. Bunu da 15 temmuzda gördük. tankların altına yatanlar, merminin önüne duranlar. vatan işte bu şekilde sağolur.

şehitlerimizin ruhları şad olsun, mekanları cennet.

çikolata.

tartışmaya kapalıdır, sakın kalkışmayın.:)

kardeşimin kıvranmasına sebep olan taş. inanılmaz acılar içinde kıvranıyordu, ambülans çağırmak zorunda kaldık. doktor da böbrek taşı var demiş, ilaç verdi ve taş çok aşağılara inmiş düşebilir demiş ve bir hafta gibi bir sürede düştü de kurtulduk.

Allah kimseye yaşatmasın.