Türkiye'nin memur portalı

batıkent gibi bir mahallede bunlar yapılıyorsa keçiören'de neler yapılmaz demek isterdim ama yapılanlar vahşetten başka bir şey değil. hayır yani ne yaptı o hayvanlar. lüks araçlarınıza mı kafa attılar, kolejleriniz de eğitim mi görmek istediler, villalarınız da kendilerine yuva mı yaptılar. insan şaşırıyor ve insanlığın geldiği son noktadan korkuyor. eğer o hayvanlar saldırı falan yaptıysa, belediye ekiplerini çağırıp aldırabilirdiniz. zehirleyerek ne geçti elinize. insanlığınızdan utanın, başka diyecek kelime bulamıyorum.

adli işlemler yapılsın, yapanlar bulunsun diyeceğiz ama bulunsalar ne olacak ki. insan hayatının bile önemsiz olduğu bir ülkede, başka canlıların hayatı için bir şey yapılır mı?

tanım : hasta ruhlu insanın ya da insanların yaptığı korkunç katliam.

hala popülerliği devam ediyor mu acaba diye merak ettiğim program. bir ara her izlemek istediğim videonun köşesinden birileri fışkırıyordu. genelde reklamı kapat butonuna tıkladığım için sonuna kadar hiçbirini de izlemedim. sanırım burada yalan söyledim. waatsappa gelenler bunlara da dahil mi?

toplum olarak ahlaki bir çöküşte olduğumuzun en büyük kanıtlarından biri. eskiden teknoloji bize uzaktı ve uzaktan bakmaya çalışıyorduk imrenerek. sonra ne olduysa her şey çok hızlı bir şekilde değişmeye başladı. evde interneti olmayan, elinde ıphone telefonu olmayan kalmadı. işte bunlar girdikten sonra herşey masumluğunu ve ulaşılmazlığını kaybetti. sanırım her gelen nesil önceki neslin yokluğunu (kendilerine göre) arayacaklar gibi gözüküyor.

suriyeli halkı ne kadar bu ülkede istemesem de, çok da doğru bulmadığım karar.

belediyenin tespitler yapıp, gerçek anlamda ihtiyacı olmayan kişilere uygulaması gerekiyordu. bu şekildeki uygulama, savaştan kaçmış aç susuz olan kişilerin daha da kötü durumda olmasına ve o ildeki suç oranların artmasına sebep olabilir. insanlar bulamayınca ne yapacak, çalmaya, çırpmaya başlayacak.

yalnız bolu belediyesinin sadece suriyeli ile kısıtlama yapmaması gerekiyor. bu ülkenin vatandaşı olup, o kadar haksız bir şekilde yardım alan kişiler var ki. bunlarda azımsanacak bir sayıda değiller. kaloriferli, doğalgazlı binaların önüne belediyenin yardım kömürlerinin döküldüğünü gözlerimle gördüm. hatta eşiyle olan resmi nikahını sonlandırıp, yardım alan kişileri biliyoruz. biz biliyorsak sizlerde biliyorsunuzdur.

iletilerde aynı yüzleri, kelimeleri görmenin verdiği sıkkınlıkla gelinen son nokta. ne kadar son nokta desem de iletiler de yine devam edilir. sonuçta yaşanmışlıklar vardır, hoş sohbetler vardır, merhaba kelimesini duymak istediğin insanlar vardır. kısacası hep bir bahanemiz vardır.

eşinin üzerine ikinci bir kadın getirme. kadının da bunu kabullenmesini istemek, sesinin çıkmaması için elinden geleni yapma diye tabir etmek istiyorum. yalnız bu olay çok basit bir şey değil ve toplumlarda bu kabulleniş bir şekilde var.

adam ikinci bir kadını getirebilmek adına, çok saçma nedenlere sığınabiliyor. aslında bu iş tek taraflı da olmuyor, şöyle bakınca. sonuçta gelen bir kadın var, bir kadının üzerine. bu zorla olduğu kadar kadının isteği ile de gerçekleşiyor.

çevremde ve herkesin çevresinde de bu örnekler çok fazladır eminim. Adam abisinin karısını ikinci eş olarak getiriyor. Amaç kadını korumak ve kollamak. ve adamın çocukları bu durumdan o kadar etkilenmiş ki; ben abimin karısıyla evleneceğim diyor.

aynı zamanda adamın evli olduğunu bildiği halde, bunu kabul eden, aynı evde yaşamasalar bile farklı evlerde bu ilişkiyi yaşayan kişiler var. ve bu kadınlar bir de anne babalarının maaşı varsa onu da almaktan geri durmuyorlar.

sonra üst tabaka, elit ya da zengin olarak tabir ettiğimiz kişilerin de bunlardan farkı yok ki. en güzel örnek ali ağaoğlu, adam ilişkilerini alenen yaşıyor, inkar da etmiyor. bu adamların eşleri de yaşadıkları konforlu hayatı terk etmemek adına bir kabulleniş içerisindeler.

işin özü bu olay çok farklı şekillerde karşımıza çıkıyor. o kadar fazla örnek verilebilir ki; yalnız yine bu yaşam şeklinden çocuklar kötü bir şekilde etkileniyor ve büyüdükleri zaman ise idolları babaları oluyor. aynı yaşam şeklini çoğu tekrarlıyor..