Türkiye'nin memur portalı

12.sayfaya da ben geçmeliyim dediğim konu. (tebessüm)

günaydın sözlük ahalisi.

dış ilişkilerin ve çıkarların gelişimine göre ortaya çıkan tespit. şuanda dostumuz olur bir saat sonra düşmanımız olur. biz abd ile gerçek anlam da nasıl dost olabiliriz ki. adamlar kış aylarında hepimizi ağlattılar resmen. şuan ki pahalılıkta doların etkisi yadsınamaz ama net bir gerekçe de değil. bunu da belirtmeden olmaz. bir hikaye ile anlatalım dostluğumuzu..

hikaye odur ki;

yılan ile adam arkadaş olurlar. uzun süreli bir arkadaşlıkmış bu, adam yılanın yuvasının önüne gidermiş ve yılan yuvasından çıkıp bir altın verirmiş. bu yıllarca sürmüş ve adam bir gün hastalanmış. adam oğluna yılanın yuvasına gitmesini ve altını almasını söylemiş. oğul yuvanın yanında beklemeye başlamış. yılan çıkıp yuvasından bir altın vermiş. çocuk altını alınca daha fazlasına sahip olmak adına, büyükçe bir taş almış ve yılana fırlatmış. taş yılanın kuyruğuna gelmiş ve yılanda o acıyla çocuğu sokarak, öldürmüş.

adam iyileştikten sonra yılanın yanına gitmiş ve demiş ki; biz yıllardır dostuz tekrar dost kalalım. oğlum yaptığının cezasını çekti demiş. yılan ise;

bende bu kuyruk acısı sende de evlat acısı varken biz artık dost olamayız demiş.

işte bizimde abd ile dostluğumuz bu kuyruk ve evlat acısı gibi bir şey.

hayatın insana ne süprizler getireceğini bilmemenin sonucu verdiğimiz tepki.

her yaş insana ayrı bir tecrübe katıyor.

her hayal kırıklığı, üzüntü farklı yaralar açtığı gibi o yaraları nasıl tamir edeceğimizi de öğretiyor.

ha hiç mi düşmüyoruz, düşüyoruz ama yaşamın ve yaşamanın gerekleri de bu diye düşünüyorum.

işin yoğunluğundan ya da hayatın yorgunluğundan dolayı, hayatın meşgalelerine fazla karışmamaya çalışma hali.

sabaha ermenin mutluluğu ve biraz da mahmurluğu ile yazarlara merhaba demek.