Türkiye'nin memur portalı

farklı hayallerin ve farklı diyarlarda olan kişilerin yollarının kesiştiği, nazan bekiroğlu'nun dedemin ve ninemin hayatını yazdım dediği eseri.

bir yerde iran bir yerde trabzon ve buluşma noktası istanbul... farklı hayatlar ve acılarla yoğrulmuş iki gönülün birleşmesini anlatan ve her satırı okuyucuya hissettiren kitap. bazı anılar vardır ya da yaşanmışlıklar, dinlerken sende içine dahil olursun ya, işte öyle bir eser. tek yapılması gereken gözlerini kapamak. işte bu kadar basit. Zorlanmadan satır aralarında özgürce gezebilirsin.

okunmalı ve okumayana da tavsiye etmeli..

şimdiden 25 yaş grubunun arabasını, cep telefonunu, motorunu satarak elde etmek istediği askerlik türü. yalnız fiyatlarda gün geçtikçe düşüşte. her vatandaştan almak istiyorlar bu ganimet tutarını anlaşılan.

sanırım askerlik görevini sadece parası olmayan, millet/vatan duygusu ağır basan insanların yapacağı bir kurum haline getirecekler. yoksa kimse bile bile ölüme yürümez.

teröristin üstüne yürür, suriyeli'lerin vatanını korumak için yürütülürler. demek oluyor ki; ölüm en çok garibanlara yakışıyor. paran varsa, ver parayı satın al istediğini.

eskiden askerliğini yapmamış adama kız vermeyen toplumdan, parayı basıp askerlikten kaçan bir topluma yok açtık. hayırlı olsun, bunda nasıl bir hayır aranırsa artık. bu ayrıca 15 temmuz ruhunun da kaybolduğunun göstergesi, yarın devlete karşı bir saldırı olduğunda umarım ülkesini koruyacak insanlar bulunur. çünkü yavaş yavaş askerlik olgusu ülkemizde çürümeye başladı.

isminin para ocağı olarak değiştirilmesi gereken kurum.

insanın insana yaptığını hiçbir canlının yapamadığını gösteren vahşet haberi.

insanların hayatını kurtarmak olan bir insanı öldürmeye çalışmak ya da öldürmek ne demek. insanlar iyice saldırganlaştı ve bunları engellemekte iyice zorlaştı resmen. adalet sisteminde sert değişimler yapılmadığı sürece de bu olaylar devam edecek. doktor öldüğü ile kalacak ama o canlı yaşamına devam edecek bir şekilde. çünkü iyi hal indirimi denen kötü hal durumu var(!).

koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denir atasözünü yansıtan durum.

Yapmadık mı yaptık, itiraf edelim yani. saç tokanı bulamadığın anlarda kaçık bir çorabın lastiği işini haydi haydi görür. (gülücük)