Türkiye'nin memur portalı

en son birinden daha çektirerek kurtulduğum diş.

daha önce diş kontrolüne gittiğimde, diğer dişlere baskı yapıyor, istersen çekelim demelerine rağmen, şimdilik dursun demiştim. işte o dursun dediğim diş, bana sıkıntı verdi ve bende hayatına son verdirdim. halbuki hiç de dokunma yanlısı değildim. sol taraftaki ikisi gitti, şimdi sağdakilerde. biri gömülü o çekilmez ama üstteki de bir şekilde gidebilir.

aslında sol üsttekini çektirdikten sonra rahatladım. her diş doktoruna gittiğimde, gereksiz bir diş sözüyle karşılaşıyorum. o zaman neden varlar diye düşünmekten kendimi alamıyorum ama sol alt zamanında canıma okumuştu.

kitabını değil ama filmini izlediğim roman.

insanlar arasındaki sınıf farkını, hor görülmeyi, isyan ve aykırılığın ön planda olduğu.. imkanlı olan bir aşkın imkansız hale gelmesini, acı çekmeyi/çektirmeyi, intikamı, hırsı konu olan bir filmdi. aslında ne kadar iki kişi arasında fark olsa bile, bunlar aşılabilirdi arada gurur olmasaydı. o dönemde yaşanmış hikayelerden belki de biriydi.

filmin kadın karakteri adım benim için önemli diyor bir sahnesinde. yani sahip olduğu ünü, zenginliği, itibarı kaybetmek istemiyor. bunlara rağmen deliler gibi birbirini seven iki insan var. severek izlediğim bir film oldu. tavsiye edilir, izlemeyenlere.

Kitabını da en kısa zamanda temin edip, okumak da şart oldu. yalnız filmini izledikten sonra, kitabı aynı zevki verir mi bilemiyorum. ilk hangisini okuduysan etkili olan o oluyor genelde.

başlayıp, bitiremediğim kitap. her akşam sehpanın üzerindeki yüzü ile karşı karşıya geliyorum ama bir türlü elim varmıyor. geçen gün aldım elime, okumaya başladım ama bu karakter hangisiydi diye düşünmeye başladım ve buldum bulmasına ama bir kopukluk oluşmuş aramızda. yeniden nasıl toplarım bilmiyorum ama hikayelerde yarım kalmışlık ve hızlı bir zaman geçişleri var. bir oradasın bir burada. karakteri anlamaya başlıyorsun, bir anda başka mekandasın. sen ne zaman büyüdün, ne zaman evlendin, ne zaman, ne zaman... diye gidiyor bu hikaye.

uçurtma avcısı ve bin muhteşem güneş etkisi yok. daha farklı bir tarz denemiş ama bu da bende hayal kırıklığına yol açtı. afganistan acı bir deneyimken, bir anda asimile olmuş insanların hayatlarını okumaya başladım. belki de yazarın amerikan kültürüyle büyümesinden kaynaklanıyor. afganistan yaşanacak bir yer değil ama amerika da şahane bir ülke değil.

kışın yavaş yavaş kendisini hissettirmesi ile giyilmesi şart olan el giysisi.

yalnız kadınlar sadece ellerini sıcak tutsun diye değil, bir de aksesuar olarak da kullanırlar. parmaksız, dantelli, tüylü eldivenlerinde ayrı bir havası vardır. eski türk filmlerinde kadınların kullandığı eldivenler çok şık ve havalıdır.

tabi örmesi de zevkli olan ve kısa zamanda biten örgü eşyası da oluyor kendileri. beş şişle eldiven öremediğim için şuan iki şişle parmaksız eldiven örüyorum. Kardeşime ördüm, bir arkadaşa başlayacağım, bir tane de kendime yapmam gerek.

cesaret isteyen ruj rengi.

her ortamda rahatlıkla kullanılacak bir renk değil, özel günlerde rahatlıkla tercih edilebilir. daha doğrusu benim için geçerli olan bir durum. yalnız ilgi çekmek isteyen, bütün gözler benim üzerimde olsun diyenler, rahatlıkla her ortamda kullanabilir.