Türkiye'nin memur portalı

aşkın gözü kördür sözünün vücut bulmuş hali.

bir dönem gündem olan ve ölüm haberleri sebebiyle korkmamıza sebep olan gribin, şırıngalı hali.

o dönemde aşı geldi mi gelmedi mi, hiç bakmadım. aşı karşıtlığım nedeniyle de olmak hiç aklımın ucundan bile geçmedi.

işyerinde zorunlu olarak grip aşısı yaptırmak zorunda kalmıştım. onun hakkında bilgi vereyim azıcık. sadece grip olmadım o kadarcık. bu kadar bilgi yeter mi yetmez? grip olamayınca kendimi kötü hissetmeye başladım, alışmış bünye bir kere. yılda en az beş kez nezle, grip, soğuk algınlığı gibi bilimum rahatsızlıkları geçiren ben, boşluğa düştüm. o günden beri grip aşısının sokağından bile geçmedim.

işin şakası hastalığın belirtileri oluyor ve sen hasta olamıyorsun. bu da vücutta bir rahatsızlık oluşturuyor. onun dışında bir yan etkisi olmadı bende. ha iş arkadaşlarımdan bir çoğu grip olmuştu aşıdan sonra.

siz de yakışıklı olsaydınız, adamın suçu ne? bende merak ettim omar borkan'ı ve fotomodel olduğunu öğrendim. yalnız gerçekten çok yakışıklıymış. iletilerde ki şu replik aklıma geldi " yakışıklı olmak benim suçum değil". (gülücük)

suudi arabistan hakkında bayağı şehir efsaneleri dolaşıyor. hatta bir ara türk kadınları oranın kadınlaraına göre daha açık tenli olduğu için, oraya giden kadınları alıkoyuyormuş bazıları diye. ne kadar doğru bilinmez ama bende bunu duymuştum.

hiç iyi bir şeyin altından çıkmasınlar zaten. hep fitne fücurlar.

kendilerinden daha yakışıklısını kabul etmeyen ülkenin icraatı.

Mecnun'u akla getiren söz.

ne demişler mecnun'a.

Leyla çirkin demişler ve mecnun'da gören kalbiyle sevdiğini anlatmış bir kaç cümle ile.

böyle seven ve sevilenler var mıdır, diye düşünüyor insan. haberlerde sürekli deli gibi birbirini seven, kaçan kişilerin iki gün sonra boğazını kestiğini görünce, susup kalıyorum.

bizim neslimiz daha türkçeyi bile doğru düzgün konuşamadığını düşününce, hayran kaldığım küçük kız. tabi bunda eğitiminde etkisi çok büyük. ne kadar eğitim desem de internet sayesinde çocuklar şimdi yabancı dil öğreniyor. iş arkadaşımın oğlu evde ingilizce konuşuyor. çocuktan başka da kimse bilmiyor ingilizce. izlediği ingilizce çizgi filmler yetmişte artmış bile.