Türkiye'nin memur portalı

ilk defa duyduğum deyim.

sadece deyim diye geçmek istedim ama o kadar da çok kısa oldu. biraz tanım uzun olsun dedim. ilk bu deyimi dün okudum. kdv'de yapılan değişikliklerle alakalı bir makale okuyordum ve makalenin sahibi bu deyimi devlet baba için kullanmış. tam da yerinde kullanmış.

vergi sisteminde varolan aksaklıklar var, buna kimse yalan diyemez. yıllardır devreden kdv'si bekleyen şirketler var ve kullanamıyor. şirket geçici vergi ödüyor, dur devlet baba benim de senden alacağım var diyemiyordu. bakalım kanun yasalaşınca dur derken, nasıl diyecekler, göreceğiz.

kanunlar ve hakimler kafaları iyiyken mahkemelere giriyorlar diye düşündüren indirim.

insanın bu tarz bir indirimi isterken ve uygularken vicdanının sızlaması gerekiyor. adana yaşayan olaydan sonra bu tarz bir indirim yapılırsa, o küçücük çocuğun yüzüne insanlık nasıl bakacak. o minik yavru milletin yüzüne tükürse yeridir.

bir üç nokta kadar şaşırtıcı olmayan eylem.

aman allah'ım bu başlık ne yaptı ne eyledi, diye tebessüm etmeme sebep oldu. (gülücük)

nazan bekiroğlu kitabı.

bazı kitaplar vardır, iki gün sonra unutursun, bazı kitaplar vardır ki, aklının hep bir köşesinde kalır. silik, yok dediğim mücella'dan özür dilemek istiyorum. Hala aklımın bir köşesinde kendisine kocaman bir yer ayırdığı için.

demek ki; hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş. nazan bekiroğlu yine iz bırakan, bir var olup bir yok olan karakterini bizim beynimize kazımasını bildi. bu da yazar farkından sanırım, her eserinden bir iz bırakmasını biliyor nazan hoca.

gelecek tekliflere açığım demenin bir yolu.