![]() Türkiye'nin memur portalı |
|
uzun süredir aç kalmış.
bir de başka bir hayvan saldırmış tam boynunun derisi yırtılmış ve bir ayağı topallıyor.
bizi görünce acı acı bağırdı.
ayaklarımıza sarıldı.
yanımda ona göre yiyecek yok.
ekmeği ıslattım. yanımda kendimiz için getirdiğim beyaz peynir vardı.
biraz makarna haşladım.
hepsini karıştırdım, biraz da kıyma buldum pişirdim.
ilaç kutusundan antibiyotikli ağrı kesici bir pomad buldum.
biraz da gazlı bez.
boynunu onunla silmeye çalıştım.
tam yaranın üzerine bastırmama izin vermedi ama en azından çevresini biraz temizleyebildim.
güneşi takip ediyor. en sıcak köşeyi bulup orada dinlenmeye çalışıyor.
şimdiki hedefim bir bahane daha bulup bu sefer korumalı mama kutusuyla birlikte tekrar gidebilmek.
esaslı bir bahane bulup 2 saatlik mesafeyi mantıklı bir şekilde açıklamam lazım.
3-4 harfli marketlerden birine girerken kapısında siyah beyaz renkli bir kedi ve aynı renklere sahip yavrusu vardı, miyaaavvv miyaaavvvv diyerek bize bağırıyorlardı, aç olduklarını düşündük. marketten salam alıp hemen dışarı çıktık. kardeşimde çok amaçlı çakı vardı, salamı yarım kesme şeker boyutunda doğradı. kedi ve yavrusu hapur hupur yediler. yaklaşık 2 saat sonra aynı marketin önüne gittik. bu sefer bu iki kedi yine vardı ama kendimi gösterip pisi pisi pişt pişt dememe rağmen baktılar ama yanaşmadılar, keyiflerini bozmadılar. buradan çıkardığım ders kediler açken insanlardan yemek istiyor. haksız mıyım? salamın kalanını da biz yiyeceğiz.
Kocaayak hikayesini ona da anlattım.
tarih öncesi dev insansı primatlardan bahsettim.
Ben dedi Washington'a ya da California'ya gider kocaayakları yakalayabilirim.
Nasıl ? dedim.
Şimdi , dedi.
Birkaç tane goril bulacaksın.
Onları bölgeye götüreceksin.
Ormanda aç kalmamaları için yiyeceklerini de bir şekilde düzenli olarak vereceksin.
eeee ?
Üzerlerine, çıkarıp atamayacakları yerlere, kameralar takacaksın.
Goriller gider öyle böyle bu kocaayakları bir şekilde bulurlar.
Evet güzel fikirmiş.
Bir tane ayak izi bulmuşlar.
Shaquille o'neal'inkiyle kıyaslamışar.
Sanki bulunan ayak izi bir tık daha büyüktü.
Ayak izleri insanınki gibi ama nedense basınç noktaları farklı ortaya doğru gibi.
Neyse o zaman, dedim sana Amerika'ya geliş amacını sordukları zaman Kocaayakları yakalamaya geliyorum dersin.
Hemen işlemlerini yaparlar.
ekrana bakıyorum.
Bir orman eniştesi, oflu bir vatandaşımızın köydeki evinin balkonuna tırmanmış ve iki gece üst üste kovanlarını dağıtıp ballarını yemiş.
vatandaş gülerek diyor ki:
Helali hoş olsun ama biz bir şey göremedik baldan.
millet Batı Amerika'da kocaayak görmeye çalışıyor. Bizim kocaayaklar balkonlara tırmanıyor.
aslında şey yapmak lazım: sağa sola çikolatalı kremalardan bırakmak lazım ama fındıklı olanlardan. ne de olsa bizimkiler ağızlarının tadını iyi biliyor.
belki balları o şekilde kurtarabilirler.
yanına çöp torbaları ve yedek eldivenler almış.
sahayı tek başına temizlerken yanına diğer gençler gelmiş.
hep beraber sahayı tertemiz yapmışlar.
yakından bir yerden kova ve su bulmuşlar ve sahayı yıkamaya girişmişler.
sonra hafiften bir yağmur başladı diyor.
az sonra yağmur dindi ve tam üzerimizde gökkuşağı belirdi.
Ben bunu mesaj olarak aldım, diyor.
istediğin gibi algılayabilirsin, dedim. Kimseye bir şey izah etmek zorunda değilsin.
Eşzamanlılık de, yolculuk de, güzel şeyler yapmak de, ne dersen de hayatın boyunca güzel işler yapmaya devam et.
İbrahim Kapaklıkaya'nın içeriklerini takip ediyorum.
Program konuğu Abla anlatıyor:
köyündeki, kimsesiz ve yardıma muhtaç hale getirilmiş bir vatandaşımız kapılarına gelmiş.
yiyecek bir şeyler istemiş.
annesi "Sakın onu boş geri çevirmeyin" diye sürekli tembih ediyormuş.
o da evde yalnız olduğundan korkmuş ve acele acele bir yufka dürüp kapıdan eline tutuşturmuş.
adam "Katık yok mu?" diye sormuş ve sonradan getirdiği katıklı yufkadan bir lokma ısırıp bırakmış ve oradan ayrılmış.
abla şu anda orta yaşlarda ve yıllarca vicdan azabıyla yaşadığını anlatıyor.
ben nasıl oldu da ona boş ekmek getirdim.
onu aşağılamış oldum.
nasıl oldu da düşünemedim, ona doğru düzgün bir yemek çıkaramadım.
kapıma kadar geldi yemek istedi onu nasıl başımdan savmaya çalıştım.
bazen kendimi cezalandırmak için bu olay aklıma geldikçe o gün oruç tutuyordum, diyor.
Kendi kendime dedim ki :
Abla sen nerdesiiiiin, biz nerde ?
bu arada o kapıya gelen vatandaşın hikayesi de dramatik.
Zeki bir öğrenciymiş, şehir merkezine okumaya yollanmışmış, parlak bir geleceği olacağı söyleniyormuş.
sonra bir kızı sevmiş ve durumu öğrenen abileri tarafından feci şekilde dövülmüşmüş.
dövülme olayından sonra hafıza kaybı yaşadığı ve akli melekelerini yitirdiği söylenmiş.
ailesi öldükten sonra da ortada kalmışmış.
kimsesi olmadığından onu köyüne götürüp bırakmışlarmış.
Anadolu'da şöyle bir gelenek var: Her geceyi kadir bil, her gördüğünü hızır bil.
Bu nedenle köylü ona bir şekilde sahip çıkmışmış.
Aklıma Jim Carrey'in Aman Tanrım filmi geldi.
kaç kere izledim hatırlamıyorum.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |
