Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Şurada çayımla biraz soluknayım :)
Sözlük sessizlik yemini etmiş gibi...
Güzel insanlar güzel atlara binip gittiler galiba.
Ya da sözlük detoksu yapıyorlar.
Bundan ötürü yine benim içsel sesimle bugün olanlar başlığına canlandırma politikası uygulayacaz :)
Evet bugün olanlara devam edelim o zaman.
Bugün çiçeklerimi suladım, hafta bir kez can suyu veriyorum.
Evi çamaşır suyuna buladım, nefes iptal oldu. Bu çamaşır suyuyla derdim neyse benim.
Bugünden yarının yemeği yapıldı, zeytinyağlı karnabahar yemeği.
Yarın pazara gidilecek iş çıkışı yemek hazır olması lazım.
Biraz şekerleme de yaptım
Babişko köyden bahçemizden bir dünya üzüm getirmiş, napıcaz bu kadar üzümü diyorum sirke yap diyor, var diyorum fazla mal göz çıkarmaz diyor.
Kışlık yapmayı stop demişken nerden çıktı bu üzüm.
Yarın işe gitmeye yüzde 75 hazır gibiyim.
Yazacak bir şey de kalmadı. Kalkıp çay doldurayım bari.
Ruhum inzivaya çekilsin biraz.
sülalenin en evhamlısı ilan edilmişim.
tabi plaket verdiklerinden değil de
yapılan esprilerden, takılmalardan, daha ben konuşmadan yapılan dublajlardan onu anlıyoruz...
yahu dedim.
akşamın karanlığında inmeyin oraya.
ormandan domuz gelir...
ne domuzu be diyorlar.
bu saatte domuzun ne işi var orada.
eşelediği yeri anlatıyorum.
yaw he he modundalar.
dedi ki:
siz buradaki domuzları sizin oradaki hoynk hoynk domuzlarla karıştırmayın.
gövdesi şu yemek masası kadar var, dişleri kılıç gibi kesiyor. ( masa 8 kişilik )
rengi bir karanlık gölge gibi.
geçende avlamışlardı.
yanında poz verdiler kadraja sığamadılar.
ahaaa
birden koltuktan fırladı:
Yahu siz çayı için de bir beş dakika sonra nacağı alıp oraya öbürlerinin yanına inersiniz.
artık nacakla ne yapacaksak...
öbürü de oradan diyor ki:
gitmişken bir iki odun da getirirsiniz bir işe yarar.
dedi ki:
kim hangi mesleği yapmak istiyorsa onun eğitimini almak için başvuruyor. Herhangi bir sınava girmesine gerek yok.
meslekler arasında gelir dağılımı bakımından bir orantısızlık yok.
gençler kıran kırana mücadele etmiyorlar, birbirlerini düşman olarak görmüyorlar ve mesleki hedef belirlerken
tek kriterleri o mesleği yapmak istemek oluyor.
statü, saygınlık, daha çok kazanmak, sınav başarısı nedeniyle takdir edilme motivasyonu ile hareket etmiyorlar.
hangi alanda ne kadar çalışan insan ihtiyacı olduğu belli ve takibi yapılıyor.
yani bu tür verilerle, istatistiklerle ilgilenen bir çalışan grubu da var.
iyiymiş, ne diyeyim.
anlatıyor dinliyorum:
insanların benden nefret ediyor olmasını ya da bana gıcık kapıyor olmasını çok fazla kafama takmam, dedi.
yani bu onları önemsemediğim anlamına gelmez ama dert etmiyorum, dedi.
ama, dedi.
içine kapanık kendi halinde insanlar beni fena halde sarsıyor.
nasıl ? dedim.
mesela neden falanca beni sevmiyor, neden beğenmiyor diye sabaha kadar uyuyamayabilim, dedi.
yahu, dedim sen çılgın mısın ? ( öyle demedim tabi öbür kelimeyi kullandım. )
Sana ne, sevmezse sevmez... İçine kapanıktır seninle ilgilenmez, yaptıklarını iplemez...
herkes seni sevmek zorunda mı ?
böyle bir şey olabilemez, dedi.
korkuyorum böyle insanlardan, dedi.
ben onlarla ilgileniyorum, onlara yardımcı olmaya çalışıyorum, onları eğlendiriyorum, onları seviyorum, bu
kadar tepkisiz olamazlar, dedi.
vay babam vay
nasıl bir gezegene düştük hakikaten Allah yardımcımız olsun, her birimiz ayrı telden çalıyoruz.
sabır sınırlarının zorlandığı bir gün
yalakalık adı altında insanların nasıl omurgasızlaştığını görmeye alıştık normalde ama yine de denk gelince insan sinirleniyor
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |