Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Bugün olanlar

paylaş araştır

 

  1. ona niye öyle demişler, buna niye böyle demişler diye bütün hayvanları sayıyor.

    Tabi doğal olarak ben de cevabı bilemediğimden sallıyorum.

    örümcek : ağ ördüğü için

    sıçan : sürekli etrafa pislediği için

    karınca : toprağı karıp durduğu için

    kaplumbağa : bağayla yani kabukla kaplı olduğu için

    kertenkele : yerde sürünen bir keler olduğu için ( kerten keler )

    pek ya rakun ?

    ne bileyim ben !

    durdu durdu. Rakı içtiği için mi ? Ya da rock müzik dinlediği için.

    He dedim he o yüzden.

     
  2. tabi akşam akşam yine kafa ütülüyorum.

    artık alıştılar dinlermiş gibi yapıyorlar.

    olsun ben de dinlediklerini zannediyormuş gibi yapıyorum.

    tropik ada hayalleri çok uzak olduğundan "ben adaya gidemezsem ada bana gelecek" düsturunu benimsedim.

    evin bilumum köşeleri ve balkonları zaten tropik bitkilerle dolu olduğundan, hatta tropik balıklar da yuvalarında takıldığından 4K görüntüler eşliğinde dalgaları malgaları da takip edebildiğimizden efendim

    banyodaki küçük bir değişiklikle temel koşulları yerine oturtabileceğimi düşünüyorum.

    Ben ki sırf güneşten daha fazla istifade için balkonu kapattırmaya asla yanaşmamışım.

    yeryüzünde güneşi çok seven insanlar grubuna yazılmışım ( Herhalde bir yüzde doksan varızdır )

    geriye bir tek kumsal kalıyor. daha doğrusu kızgın kumlar...

    onu da bir şekilde civar koşullarıyla halledebileceğime inancım tam.

     
  3. bazı şeylere sıfırdan başlıycam.. benim ben olduğumu kimse bilmiycek belli başlı kişiler hariç.

    ama meğersem benim canımı o kadar çok yakmışlar ki hep kapalı kapılar ardında, benden habersiz.

    saflık, salaklık her şey mevcutmuş bende.

    ama artık dur diyip bu kötü gidişata ben de stop!! deyip bambaşka bir şekilde tekrardan aranızda olucam.

    ve cidden bazı kişilerin şeyleri duydukça o kadar canımı sıktılar ki bugün, vay be diyorum sadece. demek öyle.

    kimseye ama kimseye haddinden fazla güvenme,, her şey çıkar ilişki olmuş bu dünyada..

     
  4. Kimseye haddinden fazla değer vermemek lazım bu dünyada. Çünkü değer verdiğin her kim olursa olsun bir gün mutlaka elinde hançer ile ensende nefesini hissedersin. Onun için istekli bir o kadarda mutlu olacaktır.

     
  5. ne sen sor ne ben söyleyeyim.

    nadiren aynı filmi tekrar izlerim.

    yazdım, çizdim, düzelttim, ekledim ama dediğim gibi daha önce de izlemiştim.

    sonunu bilince de çok heyecan verici olmuyor.

    bir deneme, bir araştırma, bir laboratuvar ortamı değil sonuçta.

     
  6. onbinlerce kuş durmadan dinlenmeden belli bir tempoyla ve aralarında mesafeler bırakarak göç ediyor.

    Gökyüzü kuş dolu ama hangi tür kuşlar olduklarını anlayamadım.

    göçmen oldukları belli.

    siyah görünüyorlar ve kanatları geriye doğru kıvrımlı.

    sanki kırlangıç gibiler ama daha büyükler.

    kuyrukları hafif çatallı gibi.

    şaşırdığım konu ise bu mevsimde neden kuşlar batıdan doğuya doğru göç eder.

    bariz bir şekilde doğuya doğru uçuyorlar.

    sanki "artık havalar ısınıyor tamam da biz enlem değiştirmeyelim. boylam değiştirip aynı enlem üzerinde takılalım " demek istiyorlar.

    hava da hafiften sararmış gibi.

    Güneş sephia fotoğraf rengine büründü.

     
  7. bizim bitirim kedi işi iyice arsızlığa vurdu.

    dün akşam kafasını mısır gevrekli süt kasesinin içine soktu.

    ona özel süt koysam vallahi billahi içmez.

    yok ille başkasının tasına dadanacak.

    hişşt diyorsun anlamıyor da.

    pes doğrusu.

    Bana şundan verin, bundan verin der gibi patisini uzatıp işaret de ediyor.

     
  8. bilgisayarıma indirilen ve masaüstüne bırakılan şempanze resminden sonra bana bir intikam yöntemi önerdi.

    ekran görüntüsünü alıp bütün uygulamaları bir klasöre saklayacakmışım.

    sonra o görüntüyü masaüstü arka planı olarak döşeyecekmişim.

    Tıklasın dursun diyor.

    ama yok daha güzel bir yöntem bulmam lazım.

     
  9. ramazanın ilk orucunda sahurdan itibaren beş saati geçirdik. acıkma ve susama belirtisi yok.

    çocukluğumuzda iftar vaktine geri sayıma sabahtan başlardık. ama ana, babamızı delirten türden;

    her on dakikada bir iftara kaç saat kaldı sorusu...

    ilkokula başlayana kadar yarım gün tuttuğumuz oruçlar ne olacak acaba meraklardayım.:) (yani ikisi toplanıp bir oruç sayılır temenni ediyoruz.) bu sorunun cevabını öbür tarafta alırız.

    işin garibi çocuk vaziyette sabah dokuz gibi sokağa çıkıp akşam iftara kadar oturmaksızın sokak oyunları oynardık. güneşin altında dilimiz damağımız kururdu yine de oyundan vazgeçmezdik.

    bugün ise tatil gününe rastlaması iyi oldu ramazanın ilk gününün. serin serin salon gölgesinde klavyem önümde, çocukluktaki iftar vaktine kalan zaman sorusunu aklımdan bile geçirmeden yazıyorum sözlükte.

     
  10. ayakkabı fiyatlarının uçtuğunu duyuyordum bir de gözümle gördüm tam oldu.

    " biz öğrenciykene " girizgahını yaptıktan sonra şöyle devam edeyim :

    50 liradan ( o zaman 50 milyon diyorduk ) fazla para vermezdik ayakkabıya.

    paramızı daha eğlenceli şeylere, kültüre sanata harcardık.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.