Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Bugün olanlar

paylaş araştır

 

  1. hava bir anda döndü.

    cehennem gibi sıcak iki günden sonra bir anda da soğudu.

    gökyüzünde garip şeyler oluyor.

    zaten bir şeytan kuyrukluyıldızımız eksikti o da geldi tam oldu.

    bu kuyruklu yıldız görüntülenmiş zaten, havada bir yay çizerek ilerliyor.

    öner döşer'i izliyorum daha çok gök cisimlerinin dünyaya fiziksel etkileri üzerine paylaşımlar yapıyor.

    durumlar karışık pek hayra alamet değil.

    volkanlar, hava olayları, depremler, tsunamiler...

    nisan ayında dikkat etmekte fayda var diyorlar.

     
  2. kıtlık yıllarıymış,

    ceplerinde azıklarıyla çok uzaklara yaya olarak iş bulmaya gitmişler.

    azıkları kuru meyveymiş.

    nevaleyi de yollarda çabucak tüketmişler fakat doğru dürüst iş de bulamamışlar.

    dolayısıyla parasız pulsuz, aç bilaç dönüş yoluna koyulmuşlar.

    bir camide soluklanmışlar ve cemaatle namaza durmuşlar.

    o kadar yorgun ve açtık ki ama kimseye belli etmemeye çalışıyorduk diye anlatmış.

    kalabalık dağılırken bir adam onlara seslenmiş ve gelin birlikte yemek yiyelim demiş.

    onlar için sofrayı donatmış.

    aradan uzun yıllar geçmiş.

    ama o adamı unutmamışlar.

    adam her kim idiyse anılarında yaşamaya devam etmiş.

    kim bilir ?

    belki o da benzer yollardan geçmişti ve bakar bakmaz vaziyeti anlamıştı.

    Haa bak şimdi yine aklıma yaralı şifacı chiron geldi.

    bir insan önce yaralı sonra şifacı olur gibi bir şey söylemişti.

    yaralı değilse şifacı olamayabilir.

     
  3. kadını anlatıyor,

    hayal meyal hafızamda canlanıyor.

    sessiz, sakin, güleryüzlü, utangaç bir kadınmış.

    oynamaya gelen çocuklar acıkınca kazdığı bostandan salatalık koparmaya gelirlermiş.

    benden korkup kaçarlar diye oralarda çalışırken gizlenirmiş.

    demek ki çocukları çok seviyordu.

     
  4. uyandığımda sol kolum davul gibi şişmişti.

    hatta öyle ki elimi açıp kapatamıyor, parmaklarımı yumruk yapamıyordum.

    uyku ile uyanıklık arasında yarım yamalak bilgimle herhalde damarım mı tıkandı, inme mi iniyor ne oluyor dedim.

    sağ kolum normal, sol kolum iptal.

    neyse çok uykum vardı herhalde üstüne yattım ondandır dedim.

    uyumaya devam ettim.

     
  5. 23 nisan güzeldi.

     
  6. benim hayvanlar bu otları yemiyorlardı dedi.

    satın alınmış otları ağızlarına sürmüyorlarmış.

    önce seçiyorlar sanmışlar.

    sonra şeyi fark etmişler.

    otlar motorlu-yakıtlı araçlarla biçiliyormuş artık.

    otlara yakıtın kokusu siniyormuş.

    hayvanlar bu kimyasal kokudan ve tattan nefret ediyorlarmış.

    bir süre sonra bu ot toplama işi biter demedi demeyin.

    en iyi enerjinin temiz enerji olduğunun bir kanıtı.

     
  7. ormana girdim.

    görüş alanının dışındayım.

    elimdeki son bambuyu en uygun yere dikmeye çalışıyorum.

    bir göze var çıktığı yeri bulamıyoruz ama belli bir yerde su birikiyor.

    kurak havalarda kuruyup ormanın altında küçücük bir bataklığa dönüşüyor.

    diğer zamanlarda sürekli beslenen bir su birikintisi ...

    ben bunu buraya dikerim dedim.

    bismillahirrahmanirrahim.

    domuz gelmiş.

    tam ortasına basıp geçmiş.

    toynaklarından tanıdım

    çok belirgin çift toynak izi var.

    belli ki su içmeye yanaşmış.

    ödüm patladı.

    dedim bu şimdi buralardadır beni haşat eder.

    diğer ağaçlara da sürtünmüş mü ne yapmış ağaca gri ince tüyler yapışmış.

    hemen bataklığı eşeledim, bambuyu ortasına oturttuğum gibi hızlıca kenarlarına basıp olay mahallini terk

    ettim.

    kusura bakma sevgili ağaç, değil kaçmak orada ayakta bile duramıyordum.

    umarım başının çaresine bakarsin.

     
  8. Turgut Bayraktar'ın

    Tahpur videosunu açtım.

    ağlamaya başladı,

    - ağlama bak kapatırım diyorum.

    Pek işe yaramıyor.

    Kendimi eskici hikayesindeki ayakkabıcı gibi hissettim.

    bir yandan da sesim titriyor.

    insanın çocukluğu neydi ?

    unutulmaz anıların ülkesi.

     
  9. keçiyi makineyle tıraşlamışlar.

    Kel keçi olmuş, daha doğrusu kafası ve kuyruğu hariç hiçbir yerinde kıl kalmamış.

    Kene haberlerinden sonra tedbir aldılar herhalde.

    geldi yine kiraz ağacının yapraklarını alttan alttan götürüyor.

    elleriyle ittiler.

    Kafasıyla yine tos vurmaya başladı.

    Ben polemiğe girmiyorum.

    Hayvan hakkını almaya çalışıyor.

    Bal porsuğu kılıklı... komutan gibi tos vuruyor.

    tavuk olsa iki kışlarsın, inek olsa sürersin, köpek olsa hoştlarsın, kedi zaten uyanık yanaşmaz bile, buna ne oluyor anlamak mümkün değil.

    Sevgili koçlar ve oğlaklar sanırım size bu isimler boşuna verilmedi.

    -----

    Suyun yanında dut var.

    Suyu açıp kapatmaya gelen duta sarıyor.

    işi mişi unutuyor.

    bağırıyorlar suyu açççç !! suyu kapattt !!! Bir yandan dut yiyorum bir yandan tamam, tamam ...

    anlayacağınız dut ağacı boyunca, dut yemedim doyunca...

    dutun üzerindeki kurtçuklar için demiş ki:

    olursa olsun ne yapayım ? Benden büyük değiller.

    bir diğeri de demiş ki: kurçuk varsa organik demektir, devam...

    -----

    fasulyelerin yatağını kazıp onları yerlerine ektik.

    biber fidelerini sopayla ölçü alıp nizami bir şekilde diktik.

    gübresini, lifini, hafif külünü uygun yerlere döktüm.

    domates ve patlıcanları da yerleştirdik.

    En son yemeklik kabakları da ektik.

    bostanın kazıklarını da çakıp teli sağlamlaştırdılar.

    dedim buraya bluetoothlu küçük müzik setini asayım.

    arada geceleyin falan Hasan mutlucan açarım

    domuz momuz gelmez korkar.

    bir de korkuluk yapmam lazım.

    var aklımda bir şeyler ama onu hem bulamam hem de değil yaşadığım yere, tüm dünyaya rezil olurum gibi bir his var içimde.

    vitrin mankeni mi ayarlasam ne yapsam ?

    hem öbürünün hemen havası iner, kargalar bitirir işini.

    -----

    Ben dedi yapılmışını gördüm dedi.

    Bu niye böyle ? diye sormuş. ( arka tarafına estetik ameliyat yaptırmış bir kadından bahsediyor. )

    ona ameliyat yapılmış demişler.

    Halbuki, dedi, üç harfli markette satılıyordu bir ara. ( öyle demedi tabi ben burada çevirmenlik yapıyorum, cümledeki nesneyi uçurdum. )

    Alsa daa niye kendini tehlikeye atıyor ?

    Yahu bir günümüz de günah yüklenmeden geçse.

    akşama kadar taklit yapıp gülmekten yerlere yıkıldık.

    hem çalıştık pestilimiz çıktı hem de dedikodunun dibini bulduk.

    Dedim ki: Çok çalıştın, şimdi de gidin karşılıklı oturun capuccinonuzu yudumlayın.

    altına da yazın: bostandan sonra kahvemizi yudumlayıp dinlenirken gün batımı...

     
  10. üç kişiydiler, ikisi lise talebesi ve belli ki okulu kırmışlar.

    Bir tanesi reşit, kimliğini uzattı.

    yasal ama bayağı zararlı içeceklerden alıyorlar.

    yüzde kırklık saydam olanlardan.

    dedim ben bu okulu bulurum.

    acaba idarecilere bilgi versem mi, vermesem mi ?

    hangisinin ucu iyi bir yere çıkar ?

    Anne babalarını düşündüm, içim cız etti.

    Çocukların okula gittiğini düşünüyorlar.

    ikisi zaten çok zayıf üflesen uçacak gibiler.

    offf canım sıkıldı.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.