Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Burada bağıl nem oranı maksimum seviyede.
Havaya spreyle bir fıs sıksam tonlarca su üzerimize boşalabilir.
Yürümüyoruz sanki havada yüzüyoruz.
Daha 4-5 gün öncesine kadar gök gürültülü, sağanak yağışlı havalardan, şimdi nefes alınması zor olan havalara geçiş yaptık, bir ortası yok. Neyse en azından haziran sonunda, kemiklerimiz ısınmaya başladı.
bu ülkede çocuklar bir defa suçlandı. taciz suç sayılmadı. yapılanlar yapanların yanına kar kaldı. bir defa daha insanlığımızdan utandık.
Bizim kedi bizimle kafa bulmayı çok seviyor.
Evin içinde deli gibi onu arıyoruz.
Çağırıyoruz sesleniyoruz.
Balkondan mı düştü, bir yeri açık mı bıraktık, kapıdan mı kaçtı diye telaşlanıyoruz.
Hanımefendi hiçbir seslenmemize cevap vermiyor.
Gardrobun içinde oturmuş onu bulmamızı bekliyor.
Bulunca da pis pis sırıtıyor.
Bunu ispatlayamam tabi.
Ağzıyla sırıtmıyor.
Gözlerinden anlıyorsunuz güldüğünü.
Şerro seni!!
Kuyruğunu da sallıyor.
Bu kedilerden acayip şüpheleniyorum.
Belki önceki hayatlarında insandılar da kedi olarak geri gönderildiler.
Bu kadar üçkağıtçılığı başka bir şeyle açıklamak zor.
Kafa bulan hayvan.
Yıllarca işyerinde büyük bir keyifle aynı espriyi yapan insanları tanıdığım için yadırgamayacağım bir durum.
Aynı espriyi yapıp aynı iştahla gülmek...
artık hayal gördüğümü düşünüyordum.
Aslında gerçek bir yerde değilim.
Ben bir simülasyondayım.
Etrafımdakiler de gerçek değil.
Aynı cümleleri kuran simülasyonlar.
Hebele hübele bir şekilde akşamı getiriyorlar.
Bir romanda işkenceci bir komutandan bahsediliyordu.
avrupa'nın bir yerinde savaş esirlerine aynı hakaretleri eden, aynı işkenceleri aynı esprilerle kelime oyunlarıyla gerçekleştiren ve zamanla kurbanların da bu oyuna katılıp hatta keyif alır hale geldiği acayip bir durumdan bahsediliyordu.
Kelime oyununu bile hatırlıyorum doğrudan çeviri yapılamadığı için.
Ama gel gör ki romanın adını bir türlü çıkaramadım.
İnsanları seveceksin olabilir.
Belki de koşinski'nin bir romanıydı.
Mutfak tezgahının üzerinde ağzı kapalı olarak duran 5 lt lik 3 te biri tüketilmiş içme suyunun durduk yerde titreşmeye başlaması.
Herhangi bir dış kuvvet uygulanmadı.
Bir açıklama getiremedim.
Hava çok ağır ve nemli.
Avizeye baktım deprem de olmuyor.
Sadece ocak çok uzaktı ama açıktı.
Tek tahminim ısı ile ilgili.
Bidondaki suyu titreştirecek kuvvet ne ola ki ?
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |