Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
gözlükçüye girdim.
başka biri de benimle birlikte aynı anda içeri girdi.
adam görevliyle konuşuyor ben arkada şaşkınlıkla dinliyorum.
aynı süreçlerden geçmişiz.
internetten gözlük araştırma, kampanyaları takip etme, telefondan aranılma, soluğu dükkanda alma.
telefondan aranılma kısmını çözemedim bu konuda bilgisayarcılar teknik bilgi versin.
kampanya henüz başlamamışmış.
daha birkaç gün varmışmış.
dedim : malum kış ortasındayız güneş gözlüklerinde kampanya var mı ? ( İç sesim: Benim hiç doğru
dürüst güneş gözlüğüm olmadı amca ! )
"güneş gözlüğü kampanyası yazın olur, kışın mı olur ? " dedi satıcı.
Allah allah ne bileyim genelde satışlar düşer, ters sezonda kampanya olur, yoksa ben mi iyice cozuttum.
mesela kışın yırtılan aşınan mayoların yerine yenisi alınır, yaza kalınmaz, yaz gelince yeni sezon mayolar yüksek etiketleriyle buradayım diye el sallar, sinir bozar.
gören de beni alışveriş delisi zannedecek.
hep böyle oluyor zaten kırk yılın başı bir şeyi merak ediyorum değişik elemanlar beni buluyor.
"sen raconu bilmiyorsun!" diyor.
sonra ne yapmam gerektiğini taklit ediyor.
gülmekten yıkılıyorum.
Oskarlık hareketleriyle kafamda bir ışık yaktı.
Acaba herkes mi böyle yapıyor ?
Bir daha gittiğimde satılan eşyaları değil insanları izlemeyi düşünüyorum.
ağacın sahibine sordum ağacı niye kestiklerini.
pislik oluyordu dedi.
kimse temizlemiyordu dedi.
meyvelerini kimse toplayıp yemiyordu dedi.
ağacı dedem dikmişti dedi.
büyük bir sevgiyle diktiğim, hayaller kurduğum, altında oturduğum meyve ağacını kesen torunlarımı hayal ettim.
hayal etmekten vazgeçtim.
vasiyetime hatıra ormanı ya da botanik park yazmayı düşünüyorum da.
bazı insanların galiba genlerine işlemiş.
orman korkusu, verimsiz emek korkusu, belki karanlık korkusu.
aydınlık, görüş alanı geniş açık alanları seviyorlar.
orman istemiyorlar.
o ağacın verdiği meyvenin cinsi çok özeldi.
her yerde yetişmeyen bir cins.
kökünü kurutmak da tam olarak böyle bir şey galiba.
yolda yürürken biraz para bulmuşlar.
eee , dedim, ne yapacaksınız ?
üçümüz bulduğumuza göre üçe bölüyoruz dedi.
iyi dedim, sonra ?
Sonra gidip erzak ve mama alacaklarmış.
bildikleri bir iki adres varmış, oraya teslim edeceklermiş.
ooo, iyi fikirmiş dedim.
iyi fikirleri desteklemek lazım.
eğer isterseniz yardımcı olurum dedim.
Özlediklerimi düşünerek uyandığım bir gün daha,sonra elimde kalan sevdiklerime şükrettiğim bir gün daha.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |