 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
yürüyüşe çıkmıştı.
"Şu bidonu al gelirken bana yağmur suyu getir." dedim.
Çakal.
Koca bidonu hemen doldurup gelmiş.
O kadar kısa sürede doldurabildiğine göre muhtemelen bir tahliye borusunun altına koydu.
bu fırtınada kimsenin balkon yıkamıyor oluşuna güvenmekten başka çare kalmadı.
Keçilere maydanoz uzattım burun kıvırıp yemediler.
elimizdeki ekmeklere hücum ettiler.
maydanozun demeti 5 TL olabilir ama bununla pek ilgilenmiyorlar.
etraf taze ot doluyken kim ne yapsın beklemiş maydanozu ?
Bu arada bu sene hakikaten güzel ot var dağlarda.
dağlar gelin gibi sarı çiçeklerle bezenmiş.
iyi tarafından bakarsak:
insanlar için zorlu yıllar olsa da tabiat gürül gürül kendini yeniliyor.
yürürken dev ıhlamurların altından geçtik.
kızgın güneşten sonra mis kokan bir vaha gibiydiler.
ıhlamur ağaçları çiçeklenmiş.
toplayan topluyor kış için.
hatta sermeye bile başladılar.
neyse.
ağaçların altından geçerken yine "ıhlamurlar altında" çalmaya başladı kafamda.
bir ton dizi çekildi,
bir sürü oyuncu, senaryo, müzik geldi geçti.
bir tek bu şarkı kalmış aklımda.
Nasıl dokunaklı söylemiş intizar.
İntizar gerçek adı mı acaba ?
Vallahi gerçek adıymış.
Şarkı da intizar gibi.
Yok değil aslında sadece durum tespiti ama dinleyen intizar ediyor. :)
3 adet kangal köpeğini 2 dakikada mangal köpeğine dönüştürmeyi başardık.
çobandan da güzel bir fırça yedik.
çünkü önlerinde tırmanmaları gereken kocaman bir dağ varken ve beklemeleri, dolanmaları gereken bir sürü varken yanımızda, pınarın başında çimenlere uzandılar.
yoda kulaklı olan bir tanesini alıp götüresim geldi.
çünkü bir yandan paylaştıklarımızı yerken bir yandan da otların arasından bizi gözetliyordu.
kulaklarından ısıracaktım. :)
evde kaplan besliyorlarmış.
ben de o ortada dolanırken odamdan çıkmıyormuşum.
bir pençe darbesiyle beni dörde bölecek gibi görünüyormuş.
tasmasını takıp ipine asıla asıla kaplanla evin içinde dolaşıyorlarmış.
ben de "kilitli kapıların arkasında mı, nerede acaba?" diye köşe kapmaca oynayıp evden dışarı fırlıyormuşum.
ne biçim rüyalar, bir türlü bitmedi gitti.
Suriyeli mülteci polis dövdü, hem öyle böyle değil patates etmiş
Hastanede bir cüce kendisine serum takan hemşireyi dövdü
Bir hasta Türkiye'de yalnızca 80 adet bulunan cerrahi doktorunun o hastanede olmamasına sinirlenerek hastanedeki alakasız bir doktoru dövmeye çalıştı ama dövemedi zira araya birileri girdi
Havuzlu lüks sitede yedi sülalesini havuza davet eden bir Suriyeli ve akrabaları sitenin diğer sakinlerini dövdü
Bir AVM'de tacizci Suriyelileri dövdüler bir de
Yalnızca benim takip ettiğim dövme olayları bu kadardı.bugün suriyeliler boş geçmedi maşallah.yakında bunlar bizi sadece dövmez öpmeye de başlar.
biraz dikkatli olan kişi yüzlerce yıldır kullanılan duvar örülerek desteklenmiş tarihi yolu fark edebilir ama hiçbir kuvvet beni o karanlık ormana sokamaz. muhtemelen oralarda bulunan kalıntılara da bakmaya gidemem açıkçası.
Belki dron bir çözüm olabilirmiş.
ama onu da ustalıkla uçurmak mesele.
tam yolun ortasında bir hayvan gübresi gördük ve neye ait olduğunu gayet iyi biliyorum. :)
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |