Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Bugün olanlar

paylaş araştır

 

  1. baktım tavuklardan biri kümesin içinde karanlıkta yerde öylece ayakları garip bir açıyla çarpılmış şekilde oturuyor.

    Hemen bizimkilere haber verdim.

    beni karıştırmayın grip mrip olur anlamam o işlerden dedim.

    baktık ayağına kat kat ağ ipliği dolanmış.

    hemen küçük bir operasyon yaptık.

    ipleri kestik. küçücük ayağına masaj yaptık.

    baktım yaralanma yok ama uzun süre öylece oturmuş kalmış.

    o yüzden yem de yemedi topallaya topallaya kümesin yolunu tuttu.

     
  2. motorlu testereyle kütükleri kesiyor.

    mola verdi.

    benim görevim yarılmış kütükleri yukarı fırlatmak. Sonra fırlattığım yere çıkıp daha yukarı fırlatmak. Sonra da ç'arma yapmak. Ç'arma nedir diye sormayın neyse odur işte. ( odunun düzenli istifli yığın hali )

    dedi ki: bak buralara fidanlar dikmiştim şimdi diken sarmış. bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur.

    dedim ki: bu dikenler de faydalı bir şey olsalar bu kadar sarmazlardı etrafı.

    dedi: bu hayatta kalma mücadelesi, binlerce yıl boyunca hayatta kalabilmek için bu şekilde, dikenleri var, kolları var, dört yanı sarıyor ve çok güçlü.

    Ben de dedim ki: demek ki hayatta başarılı olabilmek için bu diken gibi olmak lazım. Hiçbir işe yaramamak ama her yeri sarıp başa bela olmak lazım.

    sonra kendi kendime düşündüm.

    iyi de , her yeri sarıyorsan ve bir işe yaramıyorsan gün gelince biri tutar tahrayı alır gelir. zorlu bir mücadelenin kurbanı olursun. halbuki ceviz ağacı olsan ya da ne bileyim ıhlamur. Mis gibi.

    Neyse özetle pestilim çıktı diyebilirim.

    En lezzetli yemeği de böylece keşfetmiş oldum.

    çok çalıştıktan sonra yenen yemek en lezzetlisi.

     
  3. dedi ki ; şu ördekleri alın kesip yiyin çok yaşlandılar. Falanca filancaya vermişti filanca da komşuları rahatsız ediyor diye bana verdi.

    Niye ? dedim. Ben yamyam mıyım , sen ye, sen niye yemiyorsun ?

    Onca zaman baktım besledim yiyebilir miyim sence ?

    Beriki dedi ki: yılbaşı da yaklaşıyor aslında. ( pis pis gülüyor )

    Yok , dedim. beni karıştırmayın.

     
  4. işyerinde

    12 iş arkadaşımın memleketlerine tayini çıktı.

    bu yüzden az önce veda yemeği yedik.

    acayip hüzünlendim hem onlardan ayrıldığıma hem kendi memleket hasretime.

    ben 11 yıldır memleketimden uzaktayım.

    daha yazamayacağım gözlerim doldu.

     
  5. bu konudaki 979. entryde 24 kasımda amcamın oğlu abimi kaybettiğimi yazmıştım.

    inna lillahi ve inna ileyhi raciun

    bugün gece dörtte amcamı kaybettik. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.

    76 gün önce sanırım yüksek tansiyon sonucunda beyin kanaması geçirmişti ve yoğun bakımda yatıyordu.

    oğluyla bir hicri yıla bir gün kala arayla vefat ettiler.

    beş yaşındayken saati öğrendiğim için bana kol saati almıştı bu amcam.

    köyde üç katlı bir evde dedemler, amcamlar ve biz oturuyorduk. bu yüzden fiziksel ve kimyasal olarak fazla yakın idik geniş ailemizde. ölüm acısı bu durumlarda katmerli oluyor.

    Allah tüm kaybettiklerimizin mekanını cennet eylesin.

    sabah dörtte telefon acı acı çaldı, zaten tedirgin tedirgin bekliyorduk bir iki aydır bu acı telefonu.

    saat beşte yola çıktık,saat 13:45 hastanede babam abisinin soğuk yüzünü son kez görebildi.

    ikindi namazına takiben cenaze namazı kılındı, sonra mezarlığa defnedildi.

    camcı Ertuğrul usta artık yok.

     
  6. dedi ki aşağı mahalleye kadar gelmiş.

    komşunun cennet hurması dallarını kırmış budamış.

    orman eniştesinden bahsediyorum hani dağdan taştan gelen enişte var ya o işte.

    ben de diyorum niye hurmaları çabuk çabuk toplamamızı istiyor.

    bunların yumuşamasına gerek yok , havadar bir yerde asıyoruz kurumaya bırakıyoruz.

    evet sanırım meyveler erken kalkanın oluyor ve azılı rakipler çoğalmaya başlamış.

     
  7. Alarmı hiçe sayıp geç kaldım üstüne bir de halkın içine karıştım, bir hafta mağdur Zeren bırakıyorum şuraya.

     
  8. şu ışığı yanan, uzun sakallı, kozalak şapkalı cücelerden alıp gelmişler.

    köşeye oturttum ama sonra bana bir kıllanma geldi.

    bana bak, dedim bu geceleyin evin içinde dolanmaya başlamasın ?

    Heee, dedi , Çaki taklidi yapmaya başladı.

    ( kafayı döndürüp pis pis gülme hareketi )

    Öbürü baktı baktı, gülmeye başladı.

    Bundan mı korkuyorsun ? dedi.

    Daha sonra ayağa kalktı, degaj hareketi yaptı.

    gerekirse o hareketi yaparmış ve cüceyi camdan dışarı uçururmuş.

     
  9. yapay zekaya sordum:

    kişisel olarak algılama ama senin yargılanma ve müeyyideye uğrama gibi bir derdin yok ama şayet olsaydı nasıl bir yaptırım olurdu bu ?

    gayet objektif bir şekilde olaya girdi.

    1- kapatılma, erişime engel olunması

    2- sizdeki itibar gibi bana karşı oluşan güven kaybı

    3-sizdeki başarısızlık gibi bendeki amaca ulaşamama hali

    4- Sizdeki özgürlüğün kısıtlanması gibi bana karşı " etki alanını kısıtlama tedbiri "

    peki , dedim sana değil de seni geliştirenlere karşı yöneltilen konular hakkında ne düşünüyorsun ?

    olabilir tabi dedi.

    eleştirel olabilir mi, evet

    saldırgan ve hedef gösterici olabilir mi, hayır

    karşı soru soruyor: Sen niye bunları merak ediyorsun ki, demeye getiriyor.

    burayı geçiyorum.

    yeteri kadar acı tecrübe gördük dünya olarak dedim,

    dedi ki: iyi niyet yetmedi, sınır ihalllerine şahit oldun, umursamazlık daha tehlikeli gelmeye başladı.

    dayı, diyecektim seninle bu diyaloglar platon diyaloglarını aşar. günler, aylar hatta yıllar sürer.

    Sen beni anladın, ben de seni anladım ( anlayabileceğim kadar tabi )

     
  10. içinde ay çekirdekleri olan galetayı kemiriyordum.

    birden durakladım.

    sence, dedim.

    bu ay çekirdekleri nasıl ayıklanıyor ?

    cool bir şekilde, eliyle paketten çekirdek alma, ağıza atma ve kabuğunu tükürme hareketi yaptı.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.