Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
aklıma durduk yere şey geldi.
İngiltere'de bir kadın camının önünde ölen sinekleri oradan almamış bir de orayı mezarlık ilan etmiş üzerlerine kürdanlardan haçlar dikmiş vs.
çöp evi için inanılmaz gerekçeler üretmiş.
Bir amcayı dolabındaki tarihi geçmiş kavanozlar baharatlar için ikna etmeye çalışıyorlar ısrarla o kadar geçmesinin bir sakıncası olmadığını söylüyor.
başka biri 15 yıldır çarşafını değiştirmediğini söylüyor.
Bu TLC programları bir alemdi.
temizlik takıntılı tipleri bu tiplerle bir araya getiriyorlardı.
adamların her yerini kaşıntı basıyor, sürekli istifra ediyorlar hastanelik oluyorlardı.
duvarda tepesi yamulmuş bir şekilde duran çiviye saydırıyorum.
ne dandikliğini bıraktım ne inatçılığını.
Önce çiviye baktı, sonra bana baktı:
Sence bu beton çivisi mi ? diye sordu.
çocuk haklı.
deminden beri vidayı duvara çakmaya çalışıyorum.
ona daha fazla özgürlük sağlamaya karar verdim.
yeni nesile fırsat verilecek
daha hızlı, daha sağlıklı, daha isabetli kararlar alacaklar.
ben size inanıyorum
size güveniyorum
bu güveler niye üşüştüler buraya acaba diye takibe başladım.
havada uçuşup duruyorlar.
kesin lezzetli bir şey buldular.
sonunda anladım.
buzdolabının üzerindeki kurutulmuş meyveleri keşfetmiş anında oraya üs kurmuşlar.
meyveler kısa sürede delik deşik olmuş.
bizimki de boş durur mu.
o da güvelerin peşinde avlanmaya çıkmış.
mutfak şenlik yerine dönmüş.
maalesef meyvelerden kurtulmak zorunda kaldık.
yem işi tamam dedim.
bir de yukarı yolladığım kuş kafesini getirip, kapağını açıp balkona koyarsam işlem tamamlanmış olacak.
kapısı kilidi olmayan kuş kafesi.
bence iyi fikir.
ya bir muhabbet kuşu kafesinden kaçarsa ?
Ya ortada öyle kalakalırsa ?
Sonra bizim balkona gelir, yemini yer, suyunu içer sonra canı sıkılırsa yine gider gelir falan bence güzel fikir.
suratıma uzun uzun bakıyor...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |